Yılbaşı kutlamaları!" ve İslâmî kimliğin muhafazası
İslâmiyet; iman, ibadet-amel ve ahlâk esaslarıyla bir bütündür Özellikle inanç mevzuunda parça-buçuk kabul etmez İnanılması gereken esaslara bütün hâlinde inanmak zarûridir
İslâm dîninin inanç, ibâdet ve muamelelerle alâkalı emir ve yasaklarına uyulmasının yanı sıra, tatbik edilmesi gereken bazı temel ahlâkî düsturları da vardır Meselâ bunların en önde gelenlerinden biri; Müslümanın ferdî, âilevî ve ictimâî hayatın her safhasında bâtıl ve muharref (hükmü kalkmış, aslından uzaklaştırılmış) dinlerin mensuplarının, kısacası gayr-i müslimlerin örf, âdet ve anânelerine benzemekten şiddetle sakınıp uzak durmasıdır
İslâmiyet, ferdî-âilevî ve ictimâî hayatın hiçbir safhasında çizdiği çerçevenin dışına çıkılmasına müsâade etmemiş Kurân-ı Kerimde, bizlere bütün yönleriyle tanıttığı ehl-i kitâba, diğer bâtıl ve muharref dinlerin mensuplarına, müşriklere, budistlere, ateistlere benzenilmesine ruhsat vermemiştir Onun içindir ki Müslümanların; Yahûdi, Hıristiyan, Budist ve dinsizlerle kaynaşmalarına sebep olacak taklitlerden, benzeşmelerden kaçınmaları ve her hâlükârda İslâmî hüviyetlerini muhâfaza etmeleri emredilmiştir Zira en basitinden en mühimmine; âdetlerden, ibâdet ve itikat esaslarına kadar herhangi bir noktada benzeşme, daha büyük benzeşmelere vesîle olmaktadır
Gayr-i müslimlere benzemenin sebep olacağı tehlikeli neticelere dikkatimizi çekmek içindir ki, Sevgili Peygamberimiz (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: (Tasvip ederek) bir kavme (bir topluluğa) benzemeye çalışan kişi, o (benzemeye çalıştığı) kavimdendir(1) (İnanç ve amelde) bizden başkasına benzeyenler, bizden değildir(2)
Başka bir hadîs-i şerifte de, Siz karış karış, adım adım sizden öncekilerin (Yahûdi ve Hıristiyanların) yoluna uyacaksınız O kadar ki; onlar bir keler deliğine girecek olsalar, siz de (modadır düşüncesiyle) onları tâkip edeceksiniz(3) buyurularak Müslümanların, başta Yahûdiler ve Hıristiyanlar olmak üzere gayr-i müslimleri taklit etmek, onlara benzemek felâketine düşecekleri mucizevî bir şekilde bildirilmiştir
Yine Efendimiz (sav), kişinin iman, amel ve ahlâk zafını olanca çıplaklığıyla ortaya koyan bu örf-âdet ve anânelerde gayr-i müslimlere benzeme şaşkınlığının, ne kadar hayâsızca ve çirkin hadlere ulaşacağını da, şu mübârek sözleriyle haber vermişlerdir:
Onlardan biri hanımıyla yolda cinsî yakınlıkta bulunsa, siz de aynısını yapacaksınız!(4)
Bugün, Batıdan ithal edilmiş âdet, merâsim ve kutlamaları ile; içki, kumar ve fuhuş gibi şeytânî tuzakları ile; bâtıl mesajlarla yüklü basını-medyası ve gayr-i İslâmî kılık-kıyâfetleri ile Müslüman cemiyetler maalesef Sevgili Peygamberimizin (sav), tehlikesine işâret buyurduğu ölçülerde yabancılara benzeme felâketiyle karşı karşıyadır Ancak bütün bu menfî gelişmelere rağmen biz müminler, İslâmî usûl ve esaslara dönerek gayr-i müslimlere benzeme akımına reaksiyon göstermeye mecburuz Bu kudsî mükellefiyetimiz sebebiyledir ki; öncelikle bâtıl ve muharref din mensuplarına benzemenin, onları taklit etmenin dinimiz açısından hükmünün ne olduğunu bilmemiz lâzımdır Bunu da iki grupta inceleyebiliriz:
1 Mubah olan yani mesûliyeti gerektirmeyen benzemeler
2 Mekruh veya haram olan, dolayısıyla mesûliyeti de beraberinde getiren benzemeler
Meselâ ilim ve teknikte kullanılan metodlardaki taklitler-benzeşmeler O alandaki gelişme ve değişmeleri tâkip etmek Bunlar günah değil mubahtır, hatta teşvik edilmiştir
Canlı resimler ihtivâ eden duvar halıları, süs yastıkları ve tablolarla evlerin tefrîş edilmesi veya canlı varlıkların resimleri ile motifli elbiseler giyilmesi mekruhtur, günahtır Zira bunlarda putperestlere benzeme durumu vardır(5)
İbn-i Hibbânın (rh) rivâyetine göre, Resûlüllah (sav) Efendimiz, duvarların kumaşlarla örtülmesini yasaklamıştır
Âlimlerimiz de; duvarların ipekli kumaşlarla örtülmesi tahrîmen, ipeksiz kumaşlarla meselâ yün halılarla örtülmesi ise tenzîhen mekruhtur; zira gösterişten ibârettir, demişlerdir
Birtakım âdet ve anânelerde Yahûdi ve Hıristiyanlar gibi ehl-i kitâbın mensuplarına uymak Yahut diğer gayr-i müslimlere hâs olup İslâmın emir ve yasakları ile çatışan hususlarda onlara benzemek ise haramdır Bu gibi günahlar, kendisinde küfür sıfatı bulunan günahlardır ki, şiddetle kaçınılması gerekir Zira bunun temizliği, ancak cehennem ateşiyle mümkündür
Bu sebeple Peygamberimiz (sav) Efendimiz, Müslüman olmayan milletlerin bayramlarının ve kutsal kabul ettikleri günlerin onlar gibi kutlanmasını yasaklamıştır Binâenaleyh gayr-i müslimlerce değer verilen Milâdi yılbaşı gecesini çamlarla, hindilerle, içkilerle (ki zaten haramdır) veya âile toplantılarıyla kutlamak Yahut bu maksatla televizyonlardaki sözüm ona kutlama proğramlarını seyretmek Ya da bu yapılanları kabul ve tasvip ederek Müslüman kardeşleriyle yeni yıl kutlamalarında bulunmak, hediyeleşmek dînî ölçülerimize göre son derece tehlikelidir!
Hüküm bakımından haram olan bu amelî-ahlâkî taklit ve benzemeler, fâilini günahkâr kılar Muvakkat da olsa onu âhirette azâba dûçâr eder Şayet bu benzeme itikatla alâkalı hususlarda ise, sahibi cehennemin ebedî azâbına müstehak olur Çünkü Rabbimiz buyuruyor ki, Kim (meşru görerek) Allâha ve Resûlüne karşı gelir, Allâhın koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu ebedî olarak kalacağı ateşe sokar Onun için alçaltıcı bir azap vardır(6)
Hulâsa, İslâmın bir vicdan meselesi olduğunu söylemek, Müslümanın hayatının onun ölçülerine göre düzenlenmesi gerektiğine inanmamak ve böylece gayr-i müslimlerin örf, âdet ve anânelerini, bayram ve merâsimlerini, töre ve törenlerini paylaşmak Allah korusun mümini mânevî uçurumlara sürükler!
O bakımdan Müslüman olarak doğan bizler, Müslüman olarak yaşamaya ve Müslüman olarak ruhumuzu teslim etmeye gayret göstermeliyiz
Rabbimizin lûtuf ve ihsânı olan bu İslâm nimeti ve Ümmet-i Muhammedden olma nimetinin kıymetini bilmeliyiz ki, Müslüman olmayanlara benzemekten sakınarak dünyamızı izzetle, âhiretimizi de saâdetle yaşayabilelim
Bunun için de İslâmı iyi öğrenmeli, sünnetlere tâbi olup bidatlerden kaçınmalıyız Her türlü haram, mekruh ve şüphelilerden, hele de yılbaşı kutlamalarından mutlaka uzak durmalıyız Aksi takdirde âkıbet husrân olur!
Rabbimiz Allahtır deyip sonra da (bütün hâl ve hareketlerinde Allâhın emirlerini, Resûlünün sünnetini esas alarak) dosdoğru yaşayanlara; (evet) onlara (kıyâmet gününde) hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir de (Çünkü) onlar, cennet ehlidirler Yapmakta oldukları (güzel amel ve hareketlerine) mükâfat olmak üzere, orada ebedî kalacaklardır(7)
Yılbaşı kutlamaları!...
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
- lazhuseyin
- Özel Üye
- Mesajlar: 1256
- Kayıt: 01 Eyl 2008, 23:00
- Konum: istanbul küçükköyden
Re: Yılbaşı kutlamaları!...
ALLAH RAZI OLSUN SABİHA KARDEŞİM AMA KEŞKE HERKES ANLAYA BİLSE VE HERKES LAYIKIYLAN DİNİNİ YAŞAYA BİLSE VE AMEL EDEBİLSE NERDE AMA NERDE RABBİM ANLAMAYI NASİP EYLESİN VE ONA LAYIKIYLAN KUL OLMAYI NASİP EYLESİN AMİN AMİN A.E.OL BAKİMUHABBETLEN K.İ.B
Balıkesirde camilerde yılbaşı ile ilgili hutbe okunmuş dün,sabah haberlerinde birçok gazete ve yayında yılbaşına rezillik diyen,müslüman adeti değildir diyen din görevlileri esefle eleştiriliyordu. Kendi bayramından bile haberi olmayan zavallılar demek geliyor bu kısım özenti insanlara.
Tende kudret nerden olsun nimet-i cân şükrüne,Bin dilim olsa yetişmez bir dilim nân şükrüne..ertugrul@islamiyasam.com
Dinimiz de yılbaşı kutlama diye bir kavram yoktur. Yılbaşı Hıristiyanların kutladığı bir bayramdır.
Bizden başkasına benzemeye çalışan bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyiniz
Bir müslümana:
Sen Müslüman değilsin desen darılır,
Yılbaşında hindi, kaz yemesine bayılır,
Çam süsleyen, hindi kesen nasıl mümin sayılır,
Müslümanla diğerleri işte burda ayrılır.
vede son olarak
niye seviniyorsunki ömründen bir ömür daha gidiyor bunu kutlamaya gerek yok. Allah 'a yeterince kulluk yaptımmı, dinimin gereğini yerine getirdimmi, bu sene içerisinde ALLAH İÇİN NE YAPTIM diye düşünmekten insan kendini alamıyor ??? Yeni bir yıla başlayan müslüman, neler kazanıp, neler kaybettiğini düşünerek geride bıraktığı bir yılın muhasebesini yapmalıdır.
Ben bunu söyler bunu bilirim yılbaşı doğum günüde neymiş..selametle
Bizden başkasına benzemeye çalışan bizden değildir. Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeyiniz
Bir müslümana:
Sen Müslüman değilsin desen darılır,
Yılbaşında hindi, kaz yemesine bayılır,
Çam süsleyen, hindi kesen nasıl mümin sayılır,
Müslümanla diğerleri işte burda ayrılır.
vede son olarak
niye seviniyorsunki ömründen bir ömür daha gidiyor bunu kutlamaya gerek yok. Allah 'a yeterince kulluk yaptımmı, dinimin gereğini yerine getirdimmi, bu sene içerisinde ALLAH İÇİN NE YAPTIM diye düşünmekten insan kendini alamıyor ??? Yeni bir yıla başlayan müslüman, neler kazanıp, neler kaybettiğini düşünerek geride bıraktığı bir yılın muhasebesini yapmalıdır.
Ben bunu söyler bunu bilirim yılbaşı doğum günüde neymiş..selametle
Rahmetinden Bir Damla Bizede Ayır YaRAB...
Re:
Ne anne baba varmış ki bende çoğu şeyden habersiz büyütmüş beni ki..
Allah razı olsun onlardan...
Şimdi öyle rahat ediyorum ki bilemezsiniz
Oysa lise ve özellikle üniversitede çok sıkıntı çektirilmiştim arkadaşlarım tarafından. Köylü diye bir şey bilmiyor diye ( kız arkadaşı yok, okey bilmiyor sigara içkinin tadını bilmez doğum günü yas günü yılbaşı bilmez vs. diye )
Şimdi tekrar Allah razı olsun diyorum......Çünkü:
Geçenlerde gittiğim Çocuk Davranışlarının Oluşumu ve Gelişimi hakkındaki toplantıdan alıntılar şöyle:
Temel kişilik, Temel sağlıklı davranışı belirler
Okul öncesi eğitim % 80
Temel eğitim
Meslek eğitimi
Yaşam boyu eğitim
Temel kişiliğin oluşmasında sorumluluk
Kişiliğin %80i ilk 5-6 yaşta oluşur
Sorumluluk:
1. derecede AİLEYE ,
2. derecede okula (ağırlıklı olarak sınıf öğretmenine) aittir.
Ağaç yaşken doğrulur!
Davranış kazanma süreci
Gelişimin temelleri 0-2 yaş döneminde atılır
2-6 yaşta çocuklar izler, taklit eder (Model alma)
Mesajlar, sözlerden çok davranışlar ve ses tonu ile iletilir
%55'i beden, %38'i ses tonu-şiddeti, %7'si söz
Söylenen değil, yapılan görülür,
Davranışı öğretme ve öğrenmede beden dili baskındır
Davranışlar bulaşıcıdır (genetik yapı gibi)
Standart temel sağlıklı davranışlarının kazandırılması için,
7 yaş bile
GEÇTİR !
DOGRU BİLİNENLER NEDEN YAPILMAZ?
Neden kırmızı ışıkta geçeriz?
Neden sigara içeriz ?
Neden diş fırçalamayız?
TEMEL KİŞİLİKTE YOKSA YAPILMAZ!!!
Allah razı olsun onlardan...
Şimdi öyle rahat ediyorum ki bilemezsiniz
Oysa lise ve özellikle üniversitede çok sıkıntı çektirilmiştim arkadaşlarım tarafından. Köylü diye bir şey bilmiyor diye ( kız arkadaşı yok, okey bilmiyor sigara içkinin tadını bilmez doğum günü yas günü yılbaşı bilmez vs. diye )
Şimdi tekrar Allah razı olsun diyorum......Çünkü:
Geçenlerde gittiğim Çocuk Davranışlarının Oluşumu ve Gelişimi hakkındaki toplantıdan alıntılar şöyle:
Temel kişilik, Temel sağlıklı davranışı belirler
Okul öncesi eğitim % 80
Temel eğitim
Meslek eğitimi
Yaşam boyu eğitim
Temel kişiliğin oluşmasında sorumluluk
Kişiliğin %80i ilk 5-6 yaşta oluşur
Sorumluluk:
1. derecede AİLEYE ,
2. derecede okula (ağırlıklı olarak sınıf öğretmenine) aittir.
Ağaç yaşken doğrulur!
Davranış kazanma süreci
Gelişimin temelleri 0-2 yaş döneminde atılır
2-6 yaşta çocuklar izler, taklit eder (Model alma)
Mesajlar, sözlerden çok davranışlar ve ses tonu ile iletilir
%55'i beden, %38'i ses tonu-şiddeti, %7'si söz
Söylenen değil, yapılan görülür,
Davranışı öğretme ve öğrenmede beden dili baskındır
Davranışlar bulaşıcıdır (genetik yapı gibi)
Standart temel sağlıklı davranışlarının kazandırılması için,
7 yaş bile
GEÇTİR !
DOGRU BİLİNENLER NEDEN YAPILMAZ?
Neden kırmızı ışıkta geçeriz?
Neden sigara içeriz ?
Neden diş fırçalamayız?
TEMEL KİŞİLİKTE YOKSA YAPILMAZ!!!