Mûsâ -aleyhisselâm- Cenâb-ı Hakk'a bir ilticâsında:
"- Yâ Rab! Seni nerede arayayım?" dedi.
Allâh Teâlâ buyurdu ki:
"- Beni, kalbi kırıkların yanında ara.""
(Ebû Nuaym, Hilye, II, 364)
Yâ Rab! Seni nerede arayayım?
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
Yâ Rab! Seni nerede arayayım?
Kur'an, yaşantıya asılarak şeytanı savar.Duvara asılarak değil !
Re: Yâ Rab! Seni nerede arayayım?
ALLAH gönlü kırıklarla beraberdir.Gerçekten insanın kalbi kırılınca mahzünleşir, kalbi sukut eder.ALLAH razı olsun berzah.
Rahmetinden Bir Damla Bizede Ayır YaRAB...
Re: Yâ Rab! Seni nerede arayayım?
ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM PAYLAŞIMIN İÇİN,BEN YANIMDA OLDUĞUNU
HERZAMAN HİSSEDİYORUM ALLAHÜ TEALA'NIN ALLAH'IM BENDEN RAZI OLSUN HEPİMİZDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH SELAM VE DUA İLE...
HERZAMAN HİSSEDİYORUM ALLAHÜ TEALA'NIN ALLAH'IM BENDEN RAZI OLSUN HEPİMİZDEN RAZI OLSUN İNŞALLAH SELAM VE DUA İLE...
AÇAR SOLAR TÜRLÜ ÇİÇEK KİMLER GÜLMÜŞ,KİM GÜLECEK MURAT YALAN,ÖLÜM GERÇEK,DOSTLAR BENİ HATIRLASIN..
Re: Yâ Rab! Seni nerede arayayım?
tşkler...
...hüzünle titreyen gönle ince bir ah dokunur......kalbi kırık olanın kalbine ALLAH dokunur...
garib kulumun kalbinde
#1 (permalink)
iklima
Moderator
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 1.869
Level: 36 []
Paylaşım: 1181 / 1313
Güç: 623 / 1448
Tecrübe: 1%
Ettiği Teşekkür: 0
1 Mesajına 1 Kere Teşekkür Edildi
Allah 'ın Misafirliği
--------------------------------------------------------------------------------
ALLAH 'IN MİSAFİRLİĞİ
Musa Aleyhisselâmın ümmeti:
- Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız, dediklerinde Musa Aleyhisselâm, onları azarladı. «Nasıl olur, Allah (haşa) yemekten, içmekten ve mekândan münezzehtir» diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tenbihledi. Fakat Musa Kelîmullah Turu Sina'ya çıkıp, bazı münacaatta bulunmak istediğinde, Allah tarafından şöyle nida olundu:
- «Ya Musa neden kullarımın davetini bana getirip söylemiyorsun?»
Musa Aleyhisselâm: «Ya Rabbi, böyle daveti size gelip söylemekten haya ederim. Nasıl olur, Zatı Ulûhiyetiniz onların söylediklerinden beridir» dedi.
Allah (c.c.): «Söyle kullarıma, onların davetine Cuma akşamı geleceğim» buyurdu.
Musa Aleyhisselâm gelip kavmini durumdan haberdar etti, hazırlığa başlandı, koyunlar, sığırlar kesildi. Mümkün olduğu kadar mükellef bir yemek sofrası hazırlandı. Çünkü misafir gelecek olan ne bir vali, ne bir padişah, ne bir başka yaratıktı. Kâinatın yaratıcısı misafir olarak gelecekti. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra, akşam üstü uzak yollardan geldiği belli; yorgun argın, üstü-başı birbirine karışmış bir ihtiyar gelip: «Ya Musa! Uzak yollardan geldim, acım, bana bir miktar yemek verin de karnımı doyurayım» dedi. Hz. Musa:
- Acele etme, hele şu testiyi al da biraz su getir bakalım. Senin de bir katkın bulunsun. Biraz sonra Allah (c.c.) gelecek, dedi.
Tabii adam daha fazla diretmeden çekip gitti. Yatsı vakti oldu, beklenen misafir halâ gelmedi. Sabah oluncaya kadar beklediler, halâ gelen giden yoktu. Neyse ümidi kestiler. Hz. Musa taaccüp içinde idi.
İkinci gün Hz. Musa Tur'a gidip:
- Ya Rabbi, mahcup oldum, ümmetim: «Ya Sen bizi kandırdın, ya Allah sözünde durmadı» diyorlar dediğinde, şöyle hitap olundu:
- Geldim ya Musa, geldim. Açım dedim, beni suya gönderdin, bir lokma ekmek bile vermedin. Beni ne sen, ne kavmin ağırladı.» Bunun üzerine Hazreti Musa Kelîmullah:
- Ya Rabbi bir ihtiyar geldi sadece, o da bir kuldu, Allah değildi. Bu nasıl olur? dediğinde Cenabı Allah:
- «İşte ben o kulum ile beraberdim. Onu doyursa idiniz, beni doyurmuş olacaktınız. Çünkü ben ne semalara, ne yerlere sığarım, ben ancak aciz bir kulumun kalbine sığarım. Ben o kulumla beraber gelmiştim. Onu aç olarak geri göndermekle, beni geri göndermiş oldunuz» buyurdu.
Demek ki, Allah için yapılan her şey, bizzat Allah'ın kendisine yapılmış gibi olmakta, Allah o kimseden razı olmaktadır.
iklima
Moderator
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 1.869
Level: 36 []
Paylaşım: 1181 / 1313
Güç: 623 / 1448
Tecrübe: 1%
Ettiği Teşekkür: 0
1 Mesajına 1 Kere Teşekkür Edildi
Allah 'ın Misafirliği
--------------------------------------------------------------------------------
ALLAH 'IN MİSAFİRLİĞİ
Musa Aleyhisselâmın ümmeti:
- Ya Musa! Rabbimizi yemeğe davet ediyoruz. Buyursun bir gün misafirimiz olsun. Nemiz varsa ikram etmeye hazırız, dediklerinde Musa Aleyhisselâm, onları azarladı. «Nasıl olur, Allah (haşa) yemekten, içmekten ve mekândan münezzehtir» diyerek bir daha böyle bir şeyi akıllarından bile geçirmemelerini tenbihledi. Fakat Musa Kelîmullah Turu Sina'ya çıkıp, bazı münacaatta bulunmak istediğinde, Allah tarafından şöyle nida olundu:
- «Ya Musa neden kullarımın davetini bana getirip söylemiyorsun?»
Musa Aleyhisselâm: «Ya Rabbi, böyle daveti size gelip söylemekten haya ederim. Nasıl olur, Zatı Ulûhiyetiniz onların söylediklerinden beridir» dedi.
Allah (c.c.): «Söyle kullarıma, onların davetine Cuma akşamı geleceğim» buyurdu.
Musa Aleyhisselâm gelip kavmini durumdan haberdar etti, hazırlığa başlandı, koyunlar, sığırlar kesildi. Mümkün olduğu kadar mükellef bir yemek sofrası hazırlandı. Çünkü misafir gelecek olan ne bir vali, ne bir padişah, ne bir başka yaratıktı. Kâinatın yaratıcısı misafir olarak gelecekti. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra, akşam üstü uzak yollardan geldiği belli; yorgun argın, üstü-başı birbirine karışmış bir ihtiyar gelip: «Ya Musa! Uzak yollardan geldim, acım, bana bir miktar yemek verin de karnımı doyurayım» dedi. Hz. Musa:
- Acele etme, hele şu testiyi al da biraz su getir bakalım. Senin de bir katkın bulunsun. Biraz sonra Allah (c.c.) gelecek, dedi.
Tabii adam daha fazla diretmeden çekip gitti. Yatsı vakti oldu, beklenen misafir halâ gelmedi. Sabah oluncaya kadar beklediler, halâ gelen giden yoktu. Neyse ümidi kestiler. Hz. Musa taaccüp içinde idi.
İkinci gün Hz. Musa Tur'a gidip:
- Ya Rabbi, mahcup oldum, ümmetim: «Ya Sen bizi kandırdın, ya Allah sözünde durmadı» diyorlar dediğinde, şöyle hitap olundu:
- Geldim ya Musa, geldim. Açım dedim, beni suya gönderdin, bir lokma ekmek bile vermedin. Beni ne sen, ne kavmin ağırladı.» Bunun üzerine Hazreti Musa Kelîmullah:
- Ya Rabbi bir ihtiyar geldi sadece, o da bir kuldu, Allah değildi. Bu nasıl olur? dediğinde Cenabı Allah:
- «İşte ben o kulum ile beraberdim. Onu doyursa idiniz, beni doyurmuş olacaktınız. Çünkü ben ne semalara, ne yerlere sığarım, ben ancak aciz bir kulumun kalbine sığarım. Ben o kulumla beraber gelmiştim. Onu aç olarak geri göndermekle, beni geri göndermiş oldunuz» buyurdu.
Demek ki, Allah için yapılan her şey, bizzat Allah'ın kendisine yapılmış gibi olmakta, Allah o kimseden razı olmaktadır.
Re: garib kulumun kalbinde
allah teala kullarının kalplerinden hiç çıkmaz da rabbim bunun idrakiyle yaşayanlardan eylesin inş.
- hakandidinir
- Özel Üye
- Mesajlar: 2638
- Kayıt: 10 Oca 2007, 00:00
Re: garib kulumun kalbinde
Allah razı olsun kardeşim sağ olunuz var olunuz