Sünenü Tirmizîde Ebû Cebîre ibnüd-Dahhâk (r.a.) anlatıyor:
Bir âyet-i kerime, biz Benî Seleme kabîlesi hakkında nâzil oldu. Şöyle ki: Resûlüllah (s.a.v.) bize geldiği vakit herkesin mutlaka iki veya üç adı vardı. Resûlüllah (s.a.v.) bu isimlerden biriyle,
Ey filan! diye bir kimseyi çağırınca kendisine,
Yâ Resûlellah! O bu isimle çağırılınca kızar, diye hatırlatıyorlardı.
İşte bu vaziyet üzerine şu âyet-i celile indi:
Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar (yani alay edilenler, Allah indinde) kendilerinden (alay edenlerden) daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki de onlar (alaya alınanlar), kendilerinden daha hayırlıdır. Kendi kendinizi de ayıplamayın. Birbirinizi kötü lakaplarla da çağırmayın. Îmandan sonra fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de (yaptığı kötülüklerden) tevbe etmezse, onlar zâlimlerin ta kendileridir. (S. Hucurât, 11)
Görüldüğü üzere âyet-i kerimede; erkeklerden ve kadınlardan, biribirleriyle alay etmemeleri, biribirlerini ayıplamamaları, biribirlerine kötü lakaplar takmamaları istenmekte ve bunun fâsıklık, yani yoldan çıkma mânâsına gelen bir tutum olduğu hatırlatılmaktadır.
HİÇ KİMSEYLE ALAY ETMEYİN
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul