bilgi yarışmasına buyrun..
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
Re:
yaf arkadşlar hiç bişey anlamadım af buyrun....ben size yeni soru sorayım...
7 beyza hadisesi nedir.?
zeynepsu kardeşin sorusunun cevabı da efendimiz(sav)in peygamber olması sebebiyle peygamberliğin babadan oğula geçme tehlikesi arz etmesi....ve kız çocuklarının o dönemde değersiz görülmesi sebebiyle efendimizin soyunun hz fatımadan türemesi örnek teşkil etmesi olabilir...benden bu kadar yorum...elbette baska sebepleride vardır...
7 beyza hadisesi nedir.?
zeynepsu kardeşin sorusunun cevabı da efendimiz(sav)in peygamber olması sebebiyle peygamberliğin babadan oğula geçme tehlikesi arz etmesi....ve kız çocuklarının o dönemde değersiz görülmesi sebebiyle efendimizin soyunun hz fatımadan türemesi örnek teşkil etmesi olabilir...benden bu kadar yorum...elbette baska sebepleride vardır...
Re:
Yed-i Beyza nedir?
Beyaz el; Hz. Musa'ya verilen mucizelerden biri.
Kur'an-ı Kerim'de İsrâ sûresinin 101. âyetinde Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
"Andolsun biz Musa'ya açık dokuz âyet (mucize) verdik." İşte bu dokuz mucizeden birisi de "Yed-i Beyzâ"dır
Rivayet edildiğine göre, Musâ (a.s.)'nın rengi esmerdi. Elinin insanlara tabii rengiyle gösterir, sonra koynuna sokar, çıkarır, bembeyaz lekesiz bir surette parlardı. Tekrar bir daha sokar, çıkarır, bu defa da eli eski rengine dönerdi
Soru:mükellefin hükümleri nelerdir?
Beyaz el; Hz. Musa'ya verilen mucizelerden biri.
Kur'an-ı Kerim'de İsrâ sûresinin 101. âyetinde Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:
"Andolsun biz Musa'ya açık dokuz âyet (mucize) verdik." İşte bu dokuz mucizeden birisi de "Yed-i Beyzâ"dır
Rivayet edildiğine göre, Musâ (a.s.)'nın rengi esmerdi. Elinin insanlara tabii rengiyle gösterir, sonra koynuna sokar, çıkarır, bembeyaz lekesiz bir surette parlardı. Tekrar bir daha sokar, çıkarır, bu defa da eli eski rengine dönerdi
Soru:mükellefin hükümleri nelerdir?
Efâl-i mükellefîn, dînimizin emirlerinden ve yasaklarından sorumlu olan kimselerin yerine getirecekleri vazifelerin hükümlerini belirten dîni bir tâbirdir. Mükellef olan kimsenin, her türlü davranışlarının dindeki hükümleridir. Efâl-i mükellefîn, sekizdir. Bunlar; farz, vâcib, sünnet, müstehab, mübâh, harâm, mekrûh ve müfsiddir. Akıllı olan ve bülûğ çağına giren her müslüman, dînimizin emir ve yasaklarındaki bu hükümlerine uymağa mecburdur.
1- FARZ: Allahü teâlânın, yapılmasını açıkça ve kesin olarak emrettiği şeylere farz denir. Farzları terketmek harâmdır. İnkâr eden kâfir olur. Farz iki çeşittir:
Farz-ı Ayn: Her mükellef olan müslümanın bizzat kendisinin yapması lâzım olan farzdır. Beş vakit namaz kılmak. Ramazan ayında oruç tutmak, zengin olunca zekât vermek ve hacca gitmek, farz-ı ayndır.
Farz-ı Kifâye: Müslümanlardan bir kaçının veya sadece birisinin yapması ile, diğerlerinin sorumluluktan kurtulduğu farzlardır. Cenâze namazı kılmak, cihad etmek, insanlara faydalı meslekler böyledir.
2- VÂCİB: Yapılması farz gibi kesin olan emirlere denir. Bu emrin Kurân-ı kerîmdeki delili farz kadar açık değildir. Zannî olan bir delil ile sabittir. Vitir ve Bayram namazı kılmak, zengin olunca kurban kesmek, fitre vermek vâcibtir. Vâcibin hükmü farz gibidir. Vacibi terk etmek, tahrimen mekruhtur.
3- SÜNNET: Allahü teâlânın açıkça bildirmeyip, yalnız Peygamber Efendimizin yapılmasını övdüğü, yahut devam üzere kendisinin yaptığı, veyahut yapılırken görüp de mâni olmadığı şeylere Sünnet denir. Sünneti beğenmemek küfürdür. Beğenip de yapmamak suç değildir.
Sünnet iki çeşittir:
Sünnet-i Müekkede: Peygamber efendimizin devamlı yaptıkları, pek az terkettikleri kuvvetli sünnetlerdir. Sabah namazının sünneti, öğlenin dört rekatlık ilk sünneti, akşam namazının sünnetleri, yatsı namazının son iki rekat sünneti böyledir. Ezân okumak, kâmet getirmek, cemaata devam etmek, abdest alırken misvak kullanmak müekked sünnetlerdendir.
Sünnet-i Gayr-i Müekkede: Peygamber Efendimizin, ibâdet maksadı ile arasıra yaptıklarıdır. İkinci ve yatsı namazlarının dört rekâtlık ilk sünnetleri böyledir.
4- MÜSTEHAB: Buna mendup da denir. Sünnet-i gayr-ı müekkede hükmündedir. Peygamber Efendimizin arasıra yaptıkları ve sevdikleri, beğendikleri hususlardır. Yeni doğan çocuğa yedinci gün isim koymak, erkek ve kız çocuğu için akika hayvanı kesmek, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek müstehabtır. Bunları yapmak sevâptır.
5- MÜBÂH: Yapılması emir olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylere mübâh denir. Yani günah veya taat olduğu bildirilmemiş olan işlerdir. Yapanın niyetine göre taat veya günah olurlar. Yemek, içmek, uyumak, giyinmek gibi işler mübâhtırlar. Bunlar, İslâmiyete uymak, emirlere sarılmak niyetiyle yapılırsa sevâp olurlar. Sıhhatli olup ibâdet yapmaya niyet ederek yemek içmek böyledir.
6- HARAM: Allahü teâlânın, Kurân-ı kerîmde, yapmayınız diye açıkça yasak ettiği şeylerdir. Haramların yapılması ve kullanılması kesinlikle yasaklanmıştır. Harama, helâl diyenin ve helâla, haram diyenin îmânı gider, kafir olur. Haramı yapmamak farzdır ve çok sevâptır.
Bir şeyin ya bizzat kendisi haramdır. Şarap ve her türlü alkollü içkileri içmek, yalan söylemek, hırsızlık yapmak, domuz eti, kan ve leş yemek böyledir. Yahut da asılları itibarıyla helâl olup, başkasının haklarından dolayı haram olan şeylerdir. Meselâ, sahibinin izni olmadıkça, başkalarının hakkını almak haramdır. Emanete hıyanet etmek, gasp ve hırsızlık yaparak, rüşvet, faiz ve kumar ile mal, para kazanmak böyle olan haramlardandır.
7- MEKRUH: Allahü teâlânın ve Muhammed aleyhisselâmın, beğenmediği ve ibâdetlerin sevabını gideren şeylere mekrûh denir.
Mekrûh iki çeşittir:
Tahrimen mekruh: Harama yakın olan mekruhlardır. Bunları yapmak azâbı gerektirir. Güneş doğarken, tam tepede iken ve batarken namaz kılmak.
Tenzihen mekruh: Mübah yani helâl olan işlerine yakın olan, yahut, yapılmaması yapılmasından daha iyi olan işlerdir. Gayr-i müekked Sünnetleri veya müstehapları yapmamak, helâda sağ elle temizlenmek, abdest alırken sağ el ile sümkürmek mekruhtur.
8- MÜFSİD: Dînimizde, meşru olan bir işi veya başlanmış olan bir ibâdeti bozan şeylerdir. Namazda gülmek, oruçlu iken bilerek bir şey yemek ve içmek gibi. Bu yapılan fiiller, namazı ve orucu bozarlar
soru:Kameri ayları sayınız ?
1- FARZ: Allahü teâlânın, yapılmasını açıkça ve kesin olarak emrettiği şeylere farz denir. Farzları terketmek harâmdır. İnkâr eden kâfir olur. Farz iki çeşittir:
Farz-ı Ayn: Her mükellef olan müslümanın bizzat kendisinin yapması lâzım olan farzdır. Beş vakit namaz kılmak. Ramazan ayında oruç tutmak, zengin olunca zekât vermek ve hacca gitmek, farz-ı ayndır.
Farz-ı Kifâye: Müslümanlardan bir kaçının veya sadece birisinin yapması ile, diğerlerinin sorumluluktan kurtulduğu farzlardır. Cenâze namazı kılmak, cihad etmek, insanlara faydalı meslekler böyledir.
2- VÂCİB: Yapılması farz gibi kesin olan emirlere denir. Bu emrin Kurân-ı kerîmdeki delili farz kadar açık değildir. Zannî olan bir delil ile sabittir. Vitir ve Bayram namazı kılmak, zengin olunca kurban kesmek, fitre vermek vâcibtir. Vâcibin hükmü farz gibidir. Vacibi terk etmek, tahrimen mekruhtur.
3- SÜNNET: Allahü teâlânın açıkça bildirmeyip, yalnız Peygamber Efendimizin yapılmasını övdüğü, yahut devam üzere kendisinin yaptığı, veyahut yapılırken görüp de mâni olmadığı şeylere Sünnet denir. Sünneti beğenmemek küfürdür. Beğenip de yapmamak suç değildir.
Sünnet iki çeşittir:
Sünnet-i Müekkede: Peygamber efendimizin devamlı yaptıkları, pek az terkettikleri kuvvetli sünnetlerdir. Sabah namazının sünneti, öğlenin dört rekatlık ilk sünneti, akşam namazının sünnetleri, yatsı namazının son iki rekat sünneti böyledir. Ezân okumak, kâmet getirmek, cemaata devam etmek, abdest alırken misvak kullanmak müekked sünnetlerdendir.
Sünnet-i Gayr-i Müekkede: Peygamber Efendimizin, ibâdet maksadı ile arasıra yaptıklarıdır. İkinci ve yatsı namazlarının dört rekâtlık ilk sünnetleri böyledir.
4- MÜSTEHAB: Buna mendup da denir. Sünnet-i gayr-ı müekkede hükmündedir. Peygamber Efendimizin arasıra yaptıkları ve sevdikleri, beğendikleri hususlardır. Yeni doğan çocuğa yedinci gün isim koymak, erkek ve kız çocuğu için akika hayvanı kesmek, güzel giyinmek, güzel koku sürünmek müstehabtır. Bunları yapmak sevâptır.
5- MÜBÂH: Yapılması emir olunmayan ve yasak da edilmeyen şeylere mübâh denir. Yani günah veya taat olduğu bildirilmemiş olan işlerdir. Yapanın niyetine göre taat veya günah olurlar. Yemek, içmek, uyumak, giyinmek gibi işler mübâhtırlar. Bunlar, İslâmiyete uymak, emirlere sarılmak niyetiyle yapılırsa sevâp olurlar. Sıhhatli olup ibâdet yapmaya niyet ederek yemek içmek böyledir.
6- HARAM: Allahü teâlânın, Kurân-ı kerîmde, yapmayınız diye açıkça yasak ettiği şeylerdir. Haramların yapılması ve kullanılması kesinlikle yasaklanmıştır. Harama, helâl diyenin ve helâla, haram diyenin îmânı gider, kafir olur. Haramı yapmamak farzdır ve çok sevâptır.
Bir şeyin ya bizzat kendisi haramdır. Şarap ve her türlü alkollü içkileri içmek, yalan söylemek, hırsızlık yapmak, domuz eti, kan ve leş yemek böyledir. Yahut da asılları itibarıyla helâl olup, başkasının haklarından dolayı haram olan şeylerdir. Meselâ, sahibinin izni olmadıkça, başkalarının hakkını almak haramdır. Emanete hıyanet etmek, gasp ve hırsızlık yaparak, rüşvet, faiz ve kumar ile mal, para kazanmak böyle olan haramlardandır.
7- MEKRUH: Allahü teâlânın ve Muhammed aleyhisselâmın, beğenmediği ve ibâdetlerin sevabını gideren şeylere mekrûh denir.
Mekrûh iki çeşittir:
Tahrimen mekruh: Harama yakın olan mekruhlardır. Bunları yapmak azâbı gerektirir. Güneş doğarken, tam tepede iken ve batarken namaz kılmak.
Tenzihen mekruh: Mübah yani helâl olan işlerine yakın olan, yahut, yapılmaması yapılmasından daha iyi olan işlerdir. Gayr-i müekked Sünnetleri veya müstehapları yapmamak, helâda sağ elle temizlenmek, abdest alırken sağ el ile sümkürmek mekruhtur.
8- MÜFSİD: Dînimizde, meşru olan bir işi veya başlanmış olan bir ibâdeti bozan şeylerdir. Namazda gülmek, oruçlu iken bilerek bir şey yemek ve içmek gibi. Bu yapılan fiiller, namazı ve orucu bozarlar
soru:Kameri ayları sayınız ?
Re:
Tefsir çeşitleri ikidir;
- Rivayet tefsiri : Ayet ve hadislerle açıklama yapılan tefsirlerdir.
- Dirayet tefsiri : Ayet, hadis ve akli, felsefi, güncel yorumlarla yapılan tefsirdir.
soru:Dört büyük melek hangileridir ve görevleri nelerdir?
- Rivayet tefsiri : Ayet ve hadislerle açıklama yapılan tefsirlerdir.
- Dirayet tefsiri : Ayet, hadis ve akli, felsefi, güncel yorumlarla yapılan tefsirdir.
soru:Dört büyük melek hangileridir ve görevleri nelerdir?
salm alikem
cevap:en sa allah
Re: salm alikem
CEVAP;CEBRAİL,MİKAİL,İSRAFİL,AZRAİLDİR.CEBRAİL(A.S.)CENAB_I HAKKIN KİTAPLARINI PEYGAMBERLERE,YANİVAHYE MEMUR,ALLAH İLE RESULLERİ ARASINDA VASITADIR.MİKAİL(A.S.)BİR KISIM HADİSELERİN;MESELA RÜZGARLARIN,YAGIŞLARIN,HUBUBATIN VE BİTKİLERİN MEYDANA GETIRILMESINDE MEMURDUR.İSRAFİL(A.S.)SÜRUN ÜFLENMESİ,KIYAMET GÜNÜNÜN MEYDANA GELMESİ VE İNSANLARIN TEKRAR DİRİLMELERİ HUSUSLARINA MEMURDUR.AZRAİL(A.S.)ÖLECEKLERİN RUHLARINI ALMAYA MEMURDUR.soru;Kudüs fatihi müslüman hükümdar kimdir
Re: salm alikem
CEVAP:Kudüs Fatihi Selâhaddin-i Eyyûbî
SORU:Tavaf, Kâbenin etrafında yedi defa dönülmesi ile tahakkuk eder. Tavafı gerçekleştirmek için yapılan her bir dönüşe ne ad verilir ?
SORU:Tavaf, Kâbenin etrafında yedi defa dönülmesi ile tahakkuk eder. Tavafı gerçekleştirmek için yapılan her bir dönüşe ne ad verilir ?
Re: salm alikem
cevap:şavt
soru:abdestin farzları nelerdir?
soru:abdestin farzları nelerdir?
Re: salm alikem
Abdestin farzları dörttür: Yüzü bir kez su ile yıkamak, iki eli dirseklerle beraber bir kez yıkamak, her iki ayağı topuklarla beraber bir kez yıkamak ve başın dörtte birini ıslak bir elle ve kullanılmadık temiz bir su yaşlığı ile bir kez silmek (meshetmek)tir.Namazın kazaya kalmasının meşru sebepleri kaçtır, sayarmısınız?
Re: salm alikem
bu soruya ancak şöyle cvp verebilirim...namazın kazası olmaz...ancak bir müddet ölüme yakın hastalanıp...ima ile dahi kılamayacak kadar hastaysa ancak o zaman kazaya kalır...yanlışsam düzeltin...
soru:siyer ne demektir?
soru:siyer ne demektir?
Re: salm alikem
namazın kazaya kalmasına sebeb 3 dür
a) Uyku
b) Muharebe esnasında düşmandan hiç fırsat bulamamak,
c) Unutmak.
sizin cevap:
Siyer, İslam din biliminde peygamberlerin, din büyüklerinin, halifelerin hayat hikayesi.
soru:akaid nedir??
a) Uyku
b) Muharebe esnasında düşmandan hiç fırsat bulamamak,
c) Unutmak.
sizin cevap:
Siyer, İslam din biliminde peygamberlerin, din büyüklerinin, halifelerin hayat hikayesi.
soru:akaid nedir??
Re: salm alikem
cevabınız doğru ancak eklemek istedim
siyer:Peygamber efendimiz(sav)in63 yıllık askeri,ticari,ahlaki,sosyal vb alanalarda hayatını inceleyen ilimdir..
el-cevap:Akaid: akidenin çoğuludur. islam'da özel bir ilmin ismidir. Bununla insanın inanması icab eden şeylerin tümü kastedilir. Islam kültür ve medeniyetinin temelleri bu esaslara dayanmaktadır.
Akaid; madde, kainat ve hayat hakkında bilgiler verir. Biz kainat, hayat ve bunların tabi olduğu nizamları, alem telakkisinin gerçek yorumunu, bilgi kaynaklarımızın neler olduğunu, iman ve iman esaslarını bu ilimle tanır ve biliriz.
İmanın esasları, Amentü'de açıklandığı gibi Allah'a,meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere inanmak olarak belirlenmiştir. Biz, Akaid ilmi ile bütün bu esasları derli toplu bir tarzda ögrenir ve bildirilen hakikatlere tam bir teslimiyetle bağlanırız.
İslam Akaidi kafirane kültürlere karşı müminin silahı gibidir. Zira yeryüzündeki bütün kafirane itikat ve kültürler Islamı yıkma gayreti içinde olmuş, kısacası hak ve batıl mücadelesi hiç durmadan sürmüştür. Küfrü temsil eden itikat mensupları karşısıma İslami temsil eden büyük insanlar, dahi imamlar ortaya çıkmış, İslam akaidinin yüceliğini dünyaya duyurmuşlardır.
soru: iman açısından insanlar kaça ayrılır ve nelerdir?
siyer:Peygamber efendimiz(sav)in63 yıllık askeri,ticari,ahlaki,sosyal vb alanalarda hayatını inceleyen ilimdir..
el-cevap:Akaid: akidenin çoğuludur. islam'da özel bir ilmin ismidir. Bununla insanın inanması icab eden şeylerin tümü kastedilir. Islam kültür ve medeniyetinin temelleri bu esaslara dayanmaktadır.
Akaid; madde, kainat ve hayat hakkında bilgiler verir. Biz kainat, hayat ve bunların tabi olduğu nizamları, alem telakkisinin gerçek yorumunu, bilgi kaynaklarımızın neler olduğunu, iman ve iman esaslarını bu ilimle tanır ve biliriz.
İmanın esasları, Amentü'de açıklandığı gibi Allah'a,meleklerine, kitaplarına, Peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere inanmak olarak belirlenmiştir. Biz, Akaid ilmi ile bütün bu esasları derli toplu bir tarzda ögrenir ve bildirilen hakikatlere tam bir teslimiyetle bağlanırız.
İslam Akaidi kafirane kültürlere karşı müminin silahı gibidir. Zira yeryüzündeki bütün kafirane itikat ve kültürler Islamı yıkma gayreti içinde olmuş, kısacası hak ve batıl mücadelesi hiç durmadan sürmüştür. Küfrü temsil eden itikat mensupları karşısıma İslami temsil eden büyük insanlar, dahi imamlar ortaya çıkmış, İslam akaidinin yüceliğini dünyaya duyurmuşlardır.
soru: iman açısından insanlar kaça ayrılır ve nelerdir?
Re:
Enes bin Malik Hazretleri,müslümanın bayramı beştir,buyurmuştur...
1-) Bir mümin, sabahtan akşama kadar günah işlemezse işte o gün onun bayramıdır.
2-) Dünyadan iman ve şehadet kelimeyisle gitmek bir mümin için yine büyük bir bayramdır.
3-) Sırattan salimen geçip, kıyametin şiddetinden emin olanlar için de aynı şekilde yine büyük bir bayramdır..
4-) Cehennemden emin olup,cennete girenler için de o gün bayramdır...
5-)Beşincisi ve en büyüğü ise müminlerin en büyük arzusu ve nihai maksadı olan, cemali ilahi ile müşerref olma bayramıdır ki, bunun haz ve zevkinin yanında dünyevi ve uhrevi bayramların lezzeti hiç kalır. soru; Namazda birinci tahiyyat ile ikinci tahiyyat arasında ne fark vardır?
1-) Bir mümin, sabahtan akşama kadar günah işlemezse işte o gün onun bayramıdır.
2-) Dünyadan iman ve şehadet kelimeyisle gitmek bir mümin için yine büyük bir bayramdır.
3-) Sırattan salimen geçip, kıyametin şiddetinden emin olanlar için de aynı şekilde yine büyük bir bayramdır..
4-) Cehennemden emin olup,cennete girenler için de o gün bayramdır...
5-)Beşincisi ve en büyüğü ise müminlerin en büyük arzusu ve nihai maksadı olan, cemali ilahi ile müşerref olma bayramıdır ki, bunun haz ve zevkinin yanında dünyevi ve uhrevi bayramların lezzeti hiç kalır. soru; Namazda birinci tahiyyat ile ikinci tahiyyat arasında ne fark vardır?