HİCRİ YILBAŞINIZ...
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
- N-U-R-D-A-N
- Tecrübeli Üye
- Mesajlar: 78
- Kayıt: 09 Kas 2009, 00:00
HİCRİ YILBAŞINIZ...
HZ. MUHAMMED
(H)ak senin yolundur, senin yolun,
(Z)alimler elbet farkına varacak bunun,
(M)uhammedimin yoludur benim yolum,
(U)ğrunda feda olur canım, Muhammedim,
(H)aksızlık ve zulüm senin düşmanın,
(A)llah yoludur senin yolun, Muhammedim,
(M)ücevherimdir en büyük Kurân-ı Kerim,
(M)ekkedir İslâmın kalbi, senin şehrin,
(E)ller uzanır, kalpler açılır
(D)ertlerin dermanı,
ümmetin efendisi Muhammedim...
alıntı
selam ve dua ile İNŞ...
_______________________________________________________________
ARKADAŞLAR; HEPİNİZİN...
HİCRİ YENİ YILINIZI KUTLAR, BİR ÖMÜR BOYU, SIHAT, AFİYET, VE MUTLULUKLAR, DİLERİM İNŞ...
________________________________________________________________
RABBİM BANA YETER.
- N-U-R-D-A-N
- Tecrübeli Üye
- Mesajlar: 78
- Kayıt: 09 Kas 2009, 00:00
Mesaj konusu
Hasretini anlamak zor şimdi
Sen gittin ve dondu zaman Asılı kaldı kuşlar havada. Kursağına takılıp inmedi sütü aç yavrunun. Batmayı unuttu ertesi sabahın güneşi
Sen gittin ve dondu zaman. Dinle şu uğultuyu sevgili. Gözyaşları güneşi söndürdüğünden bu yana karanlığa akıyor bütün yüzler. Erken bir kıyamet geziniyor Medine sokaklarında. Sensiz ne yapacağını bilemeyen şu mahşeri kalabalık, sensizlikten sana hicrette. Ve şu telaşlı ayak sesleri senden kalan bir iz arıyor. Sensiz yetimler bir kez daha yetim, gözler yaşlı, baharlar gülsüz kalıyor.
İşte mağara arkadaşın SIDDIK. Dost yüzünde kâinat dolusu hüzün var. Kırgın bakışları hangi hatıranın peşinde kim bilir? Kim bilir nasıl bir acı kemiriyor ciğerlerini. Kim bilir neler düşünüyor ya da düşünemiyor sen gideli. Hikmet dokunmuş sesin kulaklarından silinmeden daha yine susuyor sohbetine ve sana. Deprem artığı yüreğinde yıkılmamak için sana yaslanıyor ve usulca fısıldıyor kulağına. Sen hayatında da güzeldin, ölümünde de güzelsin. Öldün bir daha ölmeyeceksin.
Asıl vatanına yürürken bu seslenişi duydun mu sevgili? Ben hangi vakit bu seslenişe kelime giydirmeye kalksam sırılsıklam olur bütün cümleler. Sıddıkın bu seslenişi arşı titretir kaldıramam.
Refiki alaya yürürken Ömerin kılıcının sesini duydun mu sevgili. Senin ayrılığına çekmişti kılıcını hattab olan. Sensizliğin ve hasretin vuracaktı boynunu. Vallahi o güne dek kimse böylesine kırgın, böylesine elemli, böylesine korkmuş görmemişti Ömerini. Usulca gelip yanına saçlarını okşadın mı sabret dedin mi sevgili?
Aynı hasrete ağlıyor yer ve gök ehli. Bilalinden başkası değil kanlı gözyaşları cibrilin kanadına damlayan siyahî köle. Kabenin bülbülü Bilalin MUHAMMED deyince sarsılıyor yürekler. MUHAMMED deyince sarsılıyor ve yere düşüyor Bilal. Takati yok, senden başka kimsesi yok ve artık sende yoksun sevgili.
İşte can kızın Fatımatüz Zehra. Hasretin nasılda kırılmış bir gül goncasına benzetmiş onu. Sararmış yüzüyle oraya buraya koşturuyor nefes nefese. Ve yetimliğin diliyle soruyor sahabelerine.
Ona nasıl kıydınız? O ellerle mi attınız Allah Resulünün üzerine toprakları? Nasıl yapabildiniz?
Ey Rabbinin yetim bulup barındırdığı, üzerine ağır gelen yükünü kaldırıp attığı, âlemlere rahmet kıldığı yetimliği bilirsin sen. Biliyoruz ki Ebvada annenin saçlarına damlayan gözyaşların yere düşmedi henüz. Biliyoruz ki senin anne baba diyemeyişine ağlıyor yer gök ve içindekiler. Biliyoruz ki yetimliği bilirsin sen. Yetim kalan yavrunun yanına gelip saçlarını okşadın mı, bağrına basıp sabret dedin mi sevgili?
Seni en güzel ahlak üzere yaratana kasem olsun ki. Bize veda edip giderken yüreğimize çöreklenen acı Ebvada ki o hüzünle kardeştir. Sen bize bin ana ve bin babadan daha aziz iken kim diyebilir ki bu gözyaşlarını aynı ana emzirmemiştir. Ey sevgili eğer sensizliğe teselli cennetlerse istemem. Hasretim sen iken cennete vuslat istenir mi ki? Bilsen kaç gece kanlı kirpiklerimi topladım hüznün ellerinden. Duysa cennet ehli rahatsız olurdu inleyişimden. Bilsen gidişin daha dün gibi sıcak. Seni götürmeye gelen ölüm meleği kapıdan çıkmadı henüz. O gül tenin soğumadı. Ümmetim deyişin duyuluyor odada. Anlındaki inci inci ter buharlaşmadı daha.
Bilsen Ebubekir seni son kez anlından öpmedi henüz. İndirmedi kılıcını yere hattap olan. Ne seni gömen ellere küskünlüğü geçti Fatımanın, ne de çözüldü Bilal inin dili. Bilsen sensizlik tüketti beni sevgili.
Gel ey adı kurtuluş olan.Gel ey güzel ötesi güzel.Gel ey yetimlerin hamisi.Gel de bu asrın analı babalı yetimlerinin de saçlarını okşa.Kana bulanmış saçlarımıza gül olsun ellerin.Gel ey en hayırlı güvencem.Gel ey saadet vesilesi.Gel ki sensiz her güzellik yarım kaldı cana.Gel ey yaratılış ağacının en nurani meyvesi,gel ey gül-i rana.Gel de sonbahar giyinmiş göğsümüze bahar muştuları duyur ey kainata en hoş seda.Gel ey sevgili sahibin olan Allah aşkına.Gel ey sevgili hasretinden sütleri kesilen analar aşkına.Gel ey sevgili açlıktan ve acıdan ağlayan yavrular aşkına.Gel ey sevgili yetimler günahsızlar garipler aşkına.Gel ey yüreğimde asırlardır büyüyen aşkım.Gel ey kış ortasında göveren baharım.Gel ey okyanuslar emziren gözyaşım.Gel ey senden gayrisi teselli edemez ki beni.
MUHAMMED AŞKINA GEL EY MUHAMMED(s.a.v) !
HASRETİNİ ANLATMAK ZOR ŞİMDİ!!!
alıntı
SELAMETLE VE BOL BOL DUA İLE İNŞ...
______________________________________________________________
RABBİM BANE YETER.
Sen gittin ve dondu zaman Asılı kaldı kuşlar havada. Kursağına takılıp inmedi sütü aç yavrunun. Batmayı unuttu ertesi sabahın güneşi
Sen gittin ve dondu zaman. Dinle şu uğultuyu sevgili. Gözyaşları güneşi söndürdüğünden bu yana karanlığa akıyor bütün yüzler. Erken bir kıyamet geziniyor Medine sokaklarında. Sensiz ne yapacağını bilemeyen şu mahşeri kalabalık, sensizlikten sana hicrette. Ve şu telaşlı ayak sesleri senden kalan bir iz arıyor. Sensiz yetimler bir kez daha yetim, gözler yaşlı, baharlar gülsüz kalıyor.
İşte mağara arkadaşın SIDDIK. Dost yüzünde kâinat dolusu hüzün var. Kırgın bakışları hangi hatıranın peşinde kim bilir? Kim bilir nasıl bir acı kemiriyor ciğerlerini. Kim bilir neler düşünüyor ya da düşünemiyor sen gideli. Hikmet dokunmuş sesin kulaklarından silinmeden daha yine susuyor sohbetine ve sana. Deprem artığı yüreğinde yıkılmamak için sana yaslanıyor ve usulca fısıldıyor kulağına. Sen hayatında da güzeldin, ölümünde de güzelsin. Öldün bir daha ölmeyeceksin.
Asıl vatanına yürürken bu seslenişi duydun mu sevgili? Ben hangi vakit bu seslenişe kelime giydirmeye kalksam sırılsıklam olur bütün cümleler. Sıddıkın bu seslenişi arşı titretir kaldıramam.
Refiki alaya yürürken Ömerin kılıcının sesini duydun mu sevgili. Senin ayrılığına çekmişti kılıcını hattab olan. Sensizliğin ve hasretin vuracaktı boynunu. Vallahi o güne dek kimse böylesine kırgın, böylesine elemli, böylesine korkmuş görmemişti Ömerini. Usulca gelip yanına saçlarını okşadın mı sabret dedin mi sevgili?
Aynı hasrete ağlıyor yer ve gök ehli. Bilalinden başkası değil kanlı gözyaşları cibrilin kanadına damlayan siyahî köle. Kabenin bülbülü Bilalin MUHAMMED deyince sarsılıyor yürekler. MUHAMMED deyince sarsılıyor ve yere düşüyor Bilal. Takati yok, senden başka kimsesi yok ve artık sende yoksun sevgili.
İşte can kızın Fatımatüz Zehra. Hasretin nasılda kırılmış bir gül goncasına benzetmiş onu. Sararmış yüzüyle oraya buraya koşturuyor nefes nefese. Ve yetimliğin diliyle soruyor sahabelerine.
Ona nasıl kıydınız? O ellerle mi attınız Allah Resulünün üzerine toprakları? Nasıl yapabildiniz?
Ey Rabbinin yetim bulup barındırdığı, üzerine ağır gelen yükünü kaldırıp attığı, âlemlere rahmet kıldığı yetimliği bilirsin sen. Biliyoruz ki Ebvada annenin saçlarına damlayan gözyaşların yere düşmedi henüz. Biliyoruz ki senin anne baba diyemeyişine ağlıyor yer gök ve içindekiler. Biliyoruz ki yetimliği bilirsin sen. Yetim kalan yavrunun yanına gelip saçlarını okşadın mı, bağrına basıp sabret dedin mi sevgili?
Seni en güzel ahlak üzere yaratana kasem olsun ki. Bize veda edip giderken yüreğimize çöreklenen acı Ebvada ki o hüzünle kardeştir. Sen bize bin ana ve bin babadan daha aziz iken kim diyebilir ki bu gözyaşlarını aynı ana emzirmemiştir. Ey sevgili eğer sensizliğe teselli cennetlerse istemem. Hasretim sen iken cennete vuslat istenir mi ki? Bilsen kaç gece kanlı kirpiklerimi topladım hüznün ellerinden. Duysa cennet ehli rahatsız olurdu inleyişimden. Bilsen gidişin daha dün gibi sıcak. Seni götürmeye gelen ölüm meleği kapıdan çıkmadı henüz. O gül tenin soğumadı. Ümmetim deyişin duyuluyor odada. Anlındaki inci inci ter buharlaşmadı daha.
Bilsen Ebubekir seni son kez anlından öpmedi henüz. İndirmedi kılıcını yere hattap olan. Ne seni gömen ellere küskünlüğü geçti Fatımanın, ne de çözüldü Bilal inin dili. Bilsen sensizlik tüketti beni sevgili.
Gel ey adı kurtuluş olan.Gel ey güzel ötesi güzel.Gel ey yetimlerin hamisi.Gel de bu asrın analı babalı yetimlerinin de saçlarını okşa.Kana bulanmış saçlarımıza gül olsun ellerin.Gel ey en hayırlı güvencem.Gel ey saadet vesilesi.Gel ki sensiz her güzellik yarım kaldı cana.Gel ey yaratılış ağacının en nurani meyvesi,gel ey gül-i rana.Gel de sonbahar giyinmiş göğsümüze bahar muştuları duyur ey kainata en hoş seda.Gel ey sevgili sahibin olan Allah aşkına.Gel ey sevgili hasretinden sütleri kesilen analar aşkına.Gel ey sevgili açlıktan ve acıdan ağlayan yavrular aşkına.Gel ey sevgili yetimler günahsızlar garipler aşkına.Gel ey yüreğimde asırlardır büyüyen aşkım.Gel ey kış ortasında göveren baharım.Gel ey okyanuslar emziren gözyaşım.Gel ey senden gayrisi teselli edemez ki beni.
MUHAMMED AŞKINA GEL EY MUHAMMED(s.a.v) !
HASRETİNİ ANLATMAK ZOR ŞİMDİ!!!
alıntı
SELAMETLE VE BOL BOL DUA İLE İNŞ...
______________________________________________________________
RABBİM BANE YETER.
- muhammednur
- Yeni Üye
- Mesajlar: 22
- Kayıt: 07 Ara 2009, 00:00