HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR

Diger Forum Konularımız

Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul

Cevapla
Kullanıcı avatarı
gokcen555
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 68
Kayıt: 27 Haz 2009, 23:00

HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR

Mesaj gönderen gokcen555 »

Hikmetli Uyku
Akşam karanlığıyla günün patırtısı bitmiş; sokakta, ne çocuk ne de kuş sesi duyulur olmuştu. Sokak başındaki lâmba, elinde feneriyle bekleyen bir gece bekçisini andırıyor, önünde dikildiği yolu çizgi çizgi aydınlatıyordu.

Müfit, bilgisayardaki işini bitirdikten sonra dağınık olan masasını toplamaya başladı. Bazı akşamlar olduğu gibi evi aramayı da ihmal etmedi. Zîrâ çocukları ikna edip alışveriş için tekrar dışarı çıkmak kendisine zor gelirdi. Alınacakların listesini yaptı, sonra da vakit kaybetmeden yola koyuldu.

Her zamanki gibi belediye otobüsüyle, oturduğu semtin diğer ucundaki markete gitti. O gün kızları uyumadan eve gidiyor olması Müfit'i sevindiriyordu. Sabah evden çıkarken kızları onu öpmeye yetişemezlerse ağlar, sızlar, ortalığı birbirine katarlardı. Her sabah tekrarlanan bu merasime bazen mânâ veremese de, kızlarının kapıyı açıp ardından ağlamasına dayanamaz tekrar merdivenleri çıkar, kızlarının gönlünü ettikten sonra vazifesine giderdi.

Alışverişten sonra adımlarını hızlandırdı. Elindeki poşetlerle bahçe kapısına geldiğinde oturma odasının ışığının açık olduğunu fark etti. Birkaç saniye sonra ya hanımının veya kızlarının koşarak kapıyı açacağını düşündü; ama her zamankinden daha fazla bekleyince kapı zilini tekrar çaldı. "Allah Allah! Yarım saat önce telefonda konuştum oysa. Hani bir yere gidecek olsaydı haber verirdi." demekten kendini alamadı. Arka taraftaki balkonda oturmuş olacakları düşüncesiyle komşunun kapısını çalmak aklına geldi ve Abdürrahim Beylere yöneldi. Durumu anlattıktan sonra, önde komşusu, arkada kendisi, balkon tarafına geçtiler. Oradan kendi balkonuna doğru seslendi. Başta kısık bir şekilde olan bu seslenmenin şiddeti giderek arttı. Bunun da çare olmadığını anlayınca, Abdürrahim Bey'den kapıyı açabilmek için bir tornavida istedi. Daha önce kapıda kaldığında çağırdığı çilingirden gördüğü kadarıyla kapıyı açabileceğini düşündü. Ancak birkaç denemeden sonra kapıyı açamayacağını anladı ve telâşı git gide arttı. Bu defa aşağı inip bir de sokak tarafından seslenmeyi, hattâ cama taş atmayı düşündü.
Koşarak bahçeye indi ve kızlarına seslenmeye başladı; ama sesini duyuramadı. Sokağın dinginliğinde yankılanan sesiyle diğer komşular da durumdan haberdar oldu. Onlar da dışarı çıkıp Müfit Bey'in yanına geldiler. "Bu işi çilingir çözer." diyen Müfit, çilingirin yolunu tuttu. Dükkân kapalıydı. Tabelâdaki cep telefonu numarasını aradı; fakat bu da cevap vermiyordu.

Geri dönerken yol boyunca dua eden Müfit, polisi arayıp yardım istedi. Eve vardığında komşularının kendisini beklediğini gördü. Artık kapıyı kırıp içeri girmeyi düşünüyordu. Bir aralık, doğalgaz kaçağı olabileceğinden endişelendi. Her an kötü bir durum olabilir endişesiyle merdivenleri koşarak çıktı. Ardından da başta Abdürrahim Bey olmak üzere bütün komşuları...

Kapının önüne geldiğinde nefes nefeseydi. Kırmadan önce bir defa daha deneyeyim diyerek kapıyı yumrukladı. Birkaç saniye sonra kapı açılınca şaştı kaldı. Eşi, hiçbir şey olmamış gibi karşısında duruyor, mahmur gözlerle ona bakıyordu. Müfit'in sesi gibi bütün vücudu da titriyordu artık. Gözyaşlarını elinin tersiyle silerken merdivende bekleyen komşularına zar zor teşekkür etti. Komşuları, merdivenin ucundan "Haydi geçmiş olsun, şükür bak bir şey olmamış. Yenge bir bardak su ver adamcağıza da rahatlasın." dedikten sonra evlerine döndüler.

Olanlardan haberi olmayan eşine ve ışığı yanan odada hâlâ açık olan televizyonun karşısında uyuyan iki kızına bakınca durumu anladı. Eşinin ve çocuklarının o kadar patırtıya rağmen kapının bitişiğindeki odadan kendisini duyamaması garibine gitti. Bir şey söyleyecek mecalinin olmadığını hissetti ve tek kelime etmeden diğer odaya geçip için için ağladı. Mahmurluğunu üzerinden atan evin hanımı, Müfit'in yaşadıklarını öğrenince şaşkınlık içinde kaldı. Televizyonun karşısında çocukları uyuturken kendisinin de uyuyakaldığını ve hiçbir ses duymadığını söyledi.

Olanları gözyaşları içinde dinleyen Müfit, polisi arayıp yardım istediğini hatırladı. Bu ihbarı iptal ettirmek için polisi tekrar arayıp durumu anlattı. Akşamdan beri yaşadıklarını, aklına gelen şeylerin olmadığını düşününce hâline şükretti. Sessizlik kapladı bütün odayı. Eşi de kendisi de susmuş, olanları düşünüyorlardı. Sessizlik, kimi zaman huzuru kimi zaman korkuyu barındırır sinesinde. Az evvel evden ses gelmemesinin verdiği korku, yerini sevinç sessizliğine bıraktığında vakit epey ilerlemişti.

Ertesi gün Müfit işten eve dönerken, hâlâ bir gün önceki hâdisenin tesiri altında bahçe kapısından girdiğinde hanımelinin kokusu, bir halı gibi ayaklar altına serilen çimleri, tomurcuk açan şeftali yine dikkatini çekmedi. Hızlı adımlarla yürürken merdivende Rıza Bey'le karşılaştı. Rıza Bey, bir sırrını paylaşacakmış gibi eğilip: "Komşu dur hele! Sana çok mühim bir şey söyleyeceğim." dedi.

— Komşu, hani dün akşam sizin kapı açılmamıştı ya!
— Evet!...
— Şükür ki açılmamış.
— Nasıl yani?
— Siz kapıyı açmayla uğraşırken Abdürrahim Bey de apartmanı dolaşıp bütün doğal gaz vanalarını kapamış.
— ...
— Biliyorsun hanım bir haftadır memlekette. Bu sebeple evde yalnızım. Olayın olduğu gün çay demlemek için ocağa su koydum. Fakat acil bir işim çıkınca, ocağa su koyduğumu unutup evden çıkıp gittim.
— Eee...
— Yanan ocağın üstündeki çaydanlık taşıp ocağı söndürmüş. Eve gelip durumu anlayınca şaştım kaldım.
— ...
— Eğer hanımınız uyuyup kalmasaydı ve Abdürrahim Bey de bu sebeple bütün vanaları kapamasaydı, Allah muhafaza bütün apartman belki de havaya uçardı.
— ....
Artık Rıza Bey de Müfit de bir şey diyemeyecek hâldeydi. Müfit, bu iki hâdiseyi yan yana getirdi ve kocaman bir yürekle yakardı içten içe "Bir zerre kadar boşluk yok kader kitabında. Hiçbir şey de tesadüfî değil
MURAT KAYA
      NE DAVAMIZI ANLAYACAK BİRİNİ BULABİLDİK NEDE BİRİNİN ANLAYACAĞI KADAR BASİT OLABİLDİK”
Kullanıcı avatarı
sh3ym4
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 139
Kayıt: 08 Tem 2008, 23:00

Re: HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR

Mesaj gönderen sh3ym4 »

Ailemize hoşheldiniz.Hikaye çok güzelmişşşşş paylaştığınız için Allah razı olsun! :wink:
...Senin sevdalınım ben,yak beni artık.Kalbim son kez atsın secde yerinde!...{E.Z.T.}
Kullanıcı avatarı
nahnulillah_99
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 279
Kayıt: 15 Kas 2008, 00:00

Re: HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR

Mesaj gönderen nahnulillah_99 »

ALLAH ebeden razı olsun tek kelimeyle harika..gerçekten de her işte bir hayır var.
"Yegâne DeRDim "Sen" Ol ki Rabbim; DeRman Diye Başka ŞeyLeR İçin ÇaRpmasın KaLbim !"
Kullanıcı avatarı
melek_75
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 469
Kayıt: 08 Ağu 2009, 23:00

Mesaj gönderen melek_75 »

tek kelimeyle ibredlik bir hika.
allah razı olsun.
Kullanıcı avatarı
gokcen555
Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye
Mesajlar: 68
Kayıt: 27 Haz 2009, 23:00

Re:

Mesaj gönderen gokcen555 »

rabbim hepımızden razı olsun:)
      NE DAVAMIZI ANLAYACAK BİRİNİ BULABİLDİK NEDE BİRİNİN ANLAYACAĞI KADAR BASİT OLABİLDİK”
Kullanıcı avatarı
hakandidinir
Özel Üye
Özel Üye
Mesajlar: 2638
Kayıt: 10 Oca 2007, 00:00

Re:

Mesaj gönderen hakandidinir »

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM
Cevapla

“Genel Konular” sayfasına dön