GAFLETTEN GERİ TUTMAK

[hakandidinir]

Fıkra bu ya cennet kapısındaki uzun kuyrukta son işlemden sonra cennete girecekler sıralanmış ve şöyle bir görünüm ortaya çıkmıştır.Sıradaki din görevlisine sorulur.
-Söyle bakalım senin durumun ne olabilir.
-Ben ömrüm boyunca Rabbime itaat ederek yaşadım, onun emrinden çıkmamaya ve onu her daim insanlara hatırlatmaya çalıştım. Hep bu hizmetle vaaz ve nasihat ettim.
-Evet bizdeki dosyanda da böyle al bakalım şu gümüş anahtarı gir içeri.

Sıra arkadaki deli fişek otobüs şöförüne gelir ve aynı soru ona sorulur, cevap genelin verdiğincedir.
-Ben günahı ve hatası ziyade fakat Rabbisin den umutlu bir kulum kimseye kötülüğüm olmamıştır umarım. Tabi bilmeyerek olduysa üzgünüm. En çok otobüs kullanışım başımı ağrıtır biliyorum, ben direksiyona geçince fırtına gibi eser çok sert kullanırdım ama yinede riske girmemeyi ve her daim başkalarının hayatını tehlikeye sokmamayı yol edinmişimdir.
- Tastamam aynı evet sende al bakalım bu altın anahtarı gir içeri.

Bu durumun hikmetini kavrayamayan din görevlisi şaşkın bir eda ile sorar.

-Efendim nasıl olur bana gümüş ona altın anahtar bundaki hikmet nedir.

Mütebessim bir ifade gelir.
-Sayın üstad sen vaaz ederken bazıları uyuklayıp gaflet içinde olduğu halde. Bu efendi otobüs kullanırken aracında bulunanlar Rablerine dua etmekte asla gaflete düşmüyorlardı…

[inci]

Çok güzel bir fıkra, sağol Hakan abi tebessüm ettirdin...

[hakandidinir]

Çok güzel bir fıkra, sağol Hakan abi tebessüm ettirdin...

Rabbim ömrünüze bereket versin kardeşim

[tek-bir]

güzelmiş:)

[salih]

[hakandidinir]

güzelmiş:)

[hakandidinir]