İlâhî ahlâk, en kısa ifadesiyle, Kuran ahlâkıdır, Allahın razı olduğu ahlâk modelidir.
Allah, hiçbir şeyi başıboş yaratmamıştır, faydasız hiçbir icraatı yoktur. Ve insan, ömür tüketmekten öte bir işe yaramayan faydasız işleri terk ettiği ölçüde bu sırra mazhar olur.
Şu mahlûkat âlemindeki ince sırlar, sonsuz hikmetler, ancak Allahın malûmudur. İnsan ise bu hikmetlerden kendi çapında bir şeyler yakalamaya çalıştığı ölçüde bu sırra erer.
Allah, kendisini tespih eden bütün mahlûkatını, bilhassa bu vazifeyi en güzel şekilde yerine getiren mümin kullarını sever. Kendisine şirk koşan, nimetlerini küfranla karşılayanlardan ise razı olmaz. İnsan da Onun sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemekle bu sırdan nasiplenir.
İnsan kendisine İlâhî bir ihsan olan irade sıfatıyla güzel şeyler irade ederse, kudret sıfatını iyi ve faydalı işleri görmede sarf ederse, ilim sıfatıyla faydalı ilim öğrenirse, merhamet duygusunu yerinde kullanır Allahın kullarına ve diğer mahlukatına merhametle muamele ederse kısacası kendisinde yaratılan bu sıfatlar ve hisler âlemini Allahın razı olduğu istikamette kullanırsa İlâhî ahlakla ahlaklanmış olur.
Allahın bütün işleri istikamet üzeredir ve insan Fatiha Suresinde Rabbinden sırat-ı müstakim ehli olmayı dilemekle bu İlâhî ahlakla ahlaklanmayı da dilemiş oluyor.
Demek ki, insanın hikmet ehli olması, rabbinin razı olduğu bir kul olmasına bağlı... Onu razı etmedikten sonra, onun yarattığı varlıkları incelemek ve bunların insanlara faydalarını araştırıp ortaya çıkarmak hikmet ehli olmak için yeterli değil... Kurandaki gizli sırları anlayan fakat hayatına tatbik etmeyen bir insan düşünelim. Bu insan âlimdir, ama hakîm değildir. Kâinat kitabını Allah namına okumayan ve ondan bu yönüyle faydalanmayan kimselerin hâli de berikilerden farklı değil... Ve Gazaliden farklı bir hikmet tarifi: Hikmet, varlıkların en yücesini, ilimlerin en faziletlisi ile bilmektir. Allah, ezelî ve ebedî ilmiyle kendi zâtını, sıfatlarını, fiillerini, şuunatını bilmekte. Bu mânâya göre, mahlûkat olmasa da Allah hakîmdir... Hem de sonsuz hakîm. İşte, marifetullah yolunda yürüyen, Allahı tanıma vadisinde ilerleyen insanlar, hikmetin bu mânâsından feyiz alırlar, nasiplenirler. Ve ilâhî ahlâkla ahlâklanma şerefinin, en ileri mertebelerine ererler. Bu mânâ başta peygamberlerde, sonra peygamber varisi olma şerefine ermiş büyük zâtlarda ve derecelerine göre bütün müminlerde hükmünü icra eder. Herkes, imanı, ihlâsı, ilmi, tefekkürü ölçüsünde bu büyük lütuftan nasiplenir.
Kur' an ahlakıyla ahlaklanmak:İLAHİ AHLAK
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
- faziletmend
- Özel Üye
- Mesajlar: 128
- Kayıt: 09 Ağu 2008, 23:00
- Konum: izmir
- GonlumunGulu
- Yeni Üye
- Mesajlar: 21
- Kayıt: 11 Haz 2008, 23:00
- İletişim:
Re: Kur' an ahlakıyla ahlaklanmak:İLAHİ AHLAK
Ellerinize ve yüreğinize sağlık kardeşim.
Re: Kur' an ahlakıyla ahlaklanmak:İLAHİ AHLAK
Değerli paylaşımların için Rabbim razı olsun kardeşim.
Allahın Ahlâkı ile ahlâklanabilmek duasıyla..
Allahın Ahlâkı ile ahlâklanabilmek duasıyla..