İsrail, yine yapacağını yaptı.
Kim sayesinde?
Basiretsiz, ahmak müslümanlar(?) sayesinde
Meğerse İsrail bu saldırıyı çok önceden planlamış.
Öyle dessas, öyle sinsi ve öyle akıllıca ki Türkiyeyi bile ters köşeye yatırdı. Mamafih Türkiye zaten 80 yıldır İslam dünyasını ters köşeye yatırmış ya o ayrı bahis..
Adam utanmadan gelip, Türkiye ile barış görüşmeleri yapıyor ve aynı saatlerde, ordusu, füzelerinin uçlarını parlatıyor. Düşünebiliyor musunuz?
İşte siyonist siyaset böyle bir şey. Suret-i Haktan görünerek, ihanet! Münafıklık kavramını icat eden kavim de onlar olduğuna göre, bu politikaya şaşırmamak gerekir.
.
Beni asıl kahreden İslam dünyasının tutumu!
Mısır, İranın bölgede siyasi güç elde etmek için Haması kullandığını söylüyor. Yani barışı bozduran İrandır demeye getiriyor. Hamasın ahmakça diklenmesine bakılırsa iddia pek de mesnetsiz değil gibi.
Peki İran bunu yapıyor de Arap ne yapıyor?
Arabın pek de umurunda değil. Siyah petrolden gelen dolarları, müşeyyed binalarda, sarışın kızların kucağında köpürtmekle meşguller. Yoksa çoktan bu iş halledilirdi. Hiç birisi İsrail ile alışverişlerini bile kesmediler. Paralarını Amerikadaki Yahudi bankalarında tutmaya devam ettiler ve ediyorlar. Dubainin ana patronları da Yahudiler
Televizyonlara bakarsanız en çok şamatayı da Araplar yapıyor.
Ama boş.
Ya biz Türkler, çok mu farklıyız? Laikliğimiz vicdanımızı bile selbetmiş! Orada acı içinde ölenler Müslümanlar olduğuna göre Laik TCyi ne ilgilendirsin ki! Biz zannediyoruz ki sessiz kalırsak, sıra bize gelmez!
Filistinliler de feryatlarının muhatapsız olduğunu biliyorlar ama ne yapsınlar. Ezilen, horlanan, yıkılan kendileri ve vatanları
Ne yazık ki nefsi müdafaa yapmasını bile bilmiyorlar
Yahut başlarına getirdiklerinin çoğu, aynı zamanda karşı tarafın hizmetkarları!
Televizyonda o kanlı sahneleri, İsrailin pervasızlığını, Filistinden yanaymış gibi görünen bir takım boş boğazların laf kalabalıklarını, İslam yurtlarının en hatırı sayılır devleti Türkiyenin ve Başbakanının düşürüldüğü onur kırıcı hali görünce, içim yandı.
Öteden beri okudukça ürperdiğim, canımı sıkan o ayet aklıma geldi:
Asa rabbukum en yarhamekum! (Buna rağmen belki de Rab size acır!)
Bunda canını sıkacak ne var diyeceksiniz. Anlatayım.
Bu ayet, İsra suresinin 8. ayeti. Hani şu, Hz. Peygamberin, Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksaya getirilip oradan Miraca yükseltildiğini açıklayan ayetle başlayan sure.
Dileyen açıp baksın.
Surenin ilk ayeti, belirttiğim gibi Hz. Muhammed(asv)in Kudüse yaptığı gece yolculuğunu anlatır. Fakat, tuhaftır, normalde insan zihni, hadisenin sonrasının anlatılmasını beklerken, birden bire konu değişir ve adeta, Cenab-ı Hak, Mescid-i Aksa demişken, gelin size onun etrafında kopacak hadiseleri de haber vereyim der gibi, Biz Musaya kitap verdik ve dedik ki (Amerika dahil) benden başkasını vekil edinmeyin
İnsan yine kendi kendine, bekliyor ki Kuran İsrail oğullarının macerasını anlatacak.
Ama yine olmuyor. Zihin Hz. Musanın kıssasının anlatılmasını beklerken, bu kere de Kuran, hiç akla gelmeyecek bir yöntemle Nuhun zürriyetinden gelenlere sesleniyor ve siz nankörlük etmeyin diyor!
Sonra Kuran yeniden konuya dönüyor ve İsrail oğullarının bütüncül macerasını aktarmaya başlıyor. Bugünkü tarihinden sonra olacakları da tabii
İşte canımı sıkan o mübarek ayet, bu sürecin sonunda zikrediliyor!
Kısaca diyor ki, Biz İsrailoğllarına verdiğimiz kitapta, kendilerine yeryüzünde iki kere iktidar vereceğimizi, onların da bu iktidarı bir zorbalık ve bozgunculuğa dönüştüreceklerini yazdık.
* * *
Malum, ilk İsrail iktidarı Davut peygamberle başlar. Talut liderliğinde Caluta (Golyata) karşı girişilen savaşta İsrailoğulları bölgenin zorba kavmi olan Filistinlileri yenerek (o gün taş ve sapan kullanan taraf İsrailoğullarıydı, teknolojik üstünlük Golyattaydı. Ama Davut, Golyatı sapan taşıyla öldürdü. Ne ilginç değil mi?. Tarih tersinden tekerrür ediyor sanki) o topraklara yerleştiler.
Süleyman Mabedini (bugünkü ağlama duvarı o mabede ait) inşa ettiler. Büyüdüler, geliştiler ve muazzam teknolojilerle büyük ordular oluşturdular. Seba melikesi Belkısın tahtinin getirilmesi olaylarını hatırlayın.
Bir süre sonra azgınlıkları dört bir yana sirayet etti. Sataşacak kimse kalmayınca birbirlerine düştüler. Devlet kuzey ve güney İsrail diye ikiyle ayrıldı.
Tabii bozgunculuk yapmakta boş durmadılar. Amalikalılarla savaşıp dururken, dönemin Amerikası olan Babil (Güney Irak) kralı Nebukadnezar, ordusuyla gelip Kuzey İsraili tar umar etti ve Süleyman Mabedini yıktı. Halkını zincire vurup Babile götürdü.
Ardından Ninova (Kuzey Irak) hükümdarı güney İsraile saldırdı ve o da onu haritadan sildi. Halkını da köleler edinip getirdi ve Kuzey Iraka yerleştirdi. Tevratın Ester bahsi, onların macerasını anlatır.
Böylece ilk iktidarları feci ve kanlı bir şekilde sona erdi.
* * *
Şimdi tekrar İsra suresine dönelim ve Kuranın bu hadiseleri nasıl aktardığını görelim:
Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa (iktidar olup) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Ve nitekim o iki vaadden ilkinin zamanı geldiğinde, son derece zorlu ve güçlü kullarımızı (yani Babillileri ve Ninovalıları = yani Iraklıları) üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu, yerine getirilmesi gereken bir sözdü ve gerçekleşti İsra, 4-5)
* * *
Şimdi gelelim Körfez savaşına ve Irakın işgal edilmesine!
Bu da mı Kuranda var diyeceksiniz biliyorum ama, var.
Şimdi, 2 bin 600 yıl önce İsraili yıkanların Iraklılar olduğu (Ninova-Babil) gerçeğini göz önüne alarak şu ayeti okuyun:
Sonra onlara (devletinizi yıkanlara) karşı size RÖVANŞ (kerre) hakkı verdik. Sizi servet, mal ve (yeryüzüne dağılmış) çocuklarınızla (Siyonist diyaspora, masonlar, roteryenler, lionslar, bnaberinler, ticari örgütlenmeler, sayısız gizli stklar, neoconlar, tapınak şövalyeleri vesaire vesaire
) destekledik. Sizi sayıca da çoğalttık
(Bu ayet, İsra Suresinin 5. ayeti. Kuran, Sizi sayıca çoğalttık diye tercüme ettiğim kelimeyi nefîra diye kullanır. Evet nefira kelimesi hem neferler, fertler demektir, hem de aşırı nefret demektir. Bu demek oluyor ki,Ey İsrailoğlları siz çoğalıp fesat ve vahşetinizi çoğalttıkça ben de size nefreti çoğaltacağım. Herkesin sizden nefret etmesine sebep olacak işler yapacaksınız!)
* * *
Hiç unutmuyorum, Saddam, İranla yaptığı 8 yıllık savaşın ardından böbürlenip Bizim köklerimiz Babile dayanır. Biz 2 bin 500 yıllık bir medeniyetin kalıntılarıyız cinsinden sözler sarf etmişti.
Ben o sözleri duyunca eyvah demiştim, demek ki intikam zamanı yaklaştı!. 2 sene sürmedi. Amerika, Saddamı bahane edip Iraklıların tepesine bindi.
(Şah da 79larda biz Perslere dayanıyoruz demişti. Bizimkilerin de kökleri ta Hititlere kadar çıkmıştı ya bir ara. Tek, Müslüman olmasınlar da ne olursa olsunlar!)
Nebukadnezar işgaliyle Kudüsün mabetleri yıkıldığı, kütüphaneleri yakıldığı, evlerinin içine girildiği, kadınlarının ırzına geçildiği, insanlar hunharca telef edildiği gibi Iraklıların mabetleri yıkıldı, kütüphaneleri yakıldı, kadınları aşağılandı ve halkı insan değilmiş gibi telef edildi
Tarih ve diplomasinin dilini okumayı bilmeyenler bunun bir petrol savaşı olduğunu sandılar. Bir hatırlayın bakalım bu savaş niçin başlatılmıştı. Hani uzun menzilli silahlar vardı Saddam Irakında. Hani, toplu imha silahları vardı. Hani nükleer başlıklı füzeler vardı
Hiç biri çıkmadı. Zaten olmadığını onlar da biliyorlardı. Ama mukadderat böyle tecelli edecekti. Ve iş gelip İsrail oğullarına dayanacaktı. Nitekim herkes biliyor ki Ortadoğuda huzur yoksa bunun baş müsebbibi İsraildir. Çünkü bütün bu vahşetlerin mimarı Siyonist İsraildir ki bu zulüm ve işkencelerle bir yandan gücünü gösteriyor fakat aynı zamanda akıbetini hazırlıyor.
Altıncı ayet, İsrail oğullarını açık bir şekilde barışa çağırıyor. Ve diyor ki: (Bütün bu taşkınlık ve bozgunculuğunuza rağmen) eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir
Eğer benim çevresini mübarek kıldığım Kudüsün etrafında, barışı tehdit etmeye devam eder ve huzuru bozarsanız. İkinci ve son vadimi gerçekleştiririm. Son vaad (ahiret) geldiği zaman, (yine Babil ve Ninovalılar gibi öyle güçlü kullar göndeririz ki) yüzlerinizi daha da 'kötü duruma soksunlar', birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini 'darmadağın edip mahvetsinler.'
İşte Kuranın ifadesiyle İsraili bekleyen akibet!
Ama canımı sıkan ayet, bu akibetin olmayabileceğini hatırlatıyor!
Bir hadiste, Yahudiler zulüm ve bozgunculukta o kadar pervasız ve o kadar insafsız hale gelecekler ki sonunda Allahın vadi gelecek. O zaman geldiğinde, taşlar bile arkasında saklanan Yahudiyi ele verecek, deniliyor.
Kabbalacılar da bunu kabul ediyor ve ona son savaş anlamına Armageddon diyorlar. Sonun başlangıcı için de en geç 2012 tarihini veriyorlar. Kurandaki güçlü kullarımızı yeniden üzerinize göndeririz ifadesinde adı geçen güçlü kulların da Hz. Nuhun çocukları diye bilinen Türkler olduğunu da biliyorlar.
Önünde sonunda Türkiyenin İsraile müdahale edeceğini bildikleri için de sürekli Türkiyeyi, koltuk altında tutmaya çalışıyorlar. Amerikanın ve Avrupanın marifetiyle tabii
(Bakın Tevratın Şifresi kitabı)
Kabalacı siyonistler o savaşta tar u mar olacaklarını biliyorlar. İsrailde taş üstünde taş kalmayacağını da biliyorlar. Ama elde ettikleri teknoloji ile o savaşın öncesindeki sebeplere müdahale ederek neticeyi değiştirmeye çalışıyorlar. Peki ön sebepleri değiştirerek sonucu değiştirmek mümkün mü?
Evet mümkün.
İşte korkuyorum ki, bunu başaracaklar ve zulümleri yanlarına kar kalacak.
İslam dünyasının bu vurdumduymazlığı, bu izzetsizliği, bu müptezel çaresizliği, kader-i ilahiye bu müslümanlar her şeye müstahak dedirtecek fetvayı verdirecek diye korkuyorum.
Zira mukadderat, özellikle de insan iradesine taalluk eden mukadderat, her daim söylendiği gibi çıkmaz. O mukadderatın ön koşullarının gerçekleşmesi de lazımdır ki tahakkuk etsin.
İslam ümmeti, fani ve aşağılık bir geçici ömrün telaşına düşmüş. Rahatını bozmak istemiyor. Kimse acıyı kendi acısı bilmiyor.
Vehen yüreklerimize çöreklenmiş. O yüzden de hepsi birlikte hareket etse, tükürükle boğacakları 6 milyonluk bir İsrail önünde per perişanlar!
İşte şu izzetsizlik korkuyorum ki Cenab-ı İzzetin izzetine dokunacak da daha önce İsrailoğullarında olduğu gibi Duribet aleyhimuzzilletu vel meskenetu Ve bâu bigadabin minellah itabına çarpılacağız, Hadi öyleyse kahrolun gidin. Şu zilletinizle ne haliniz varsa görün! diyecek diye korkuyorum.
Çünkü bakın, bütün o zulüm ve vahşetleri işleyeceklerini hatırlattığı ayetlerin sonunda Cenab-ı Hak, İsrail oğullarına şöyle sesleniyor:
Kimbilir belki de Rab yine de size merhamet eder! (İsra
Hadi bakalım sizin canınız sıkılmasın!
Mehmet Ali BULUT (ZAMAN GAZETESİ)
ALINTI...
İSRAİL YİNE YAPTI YAPACAĞINI
Önemli Haberleri Tartıştığımız Alanımız
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
-
- Yeni Üye
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 19 Ara 2008, 00:00
- Konum: Antalya
Cevapla
1 mesaj
• 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
“Güncel Haberler” sayfasına dön
Geçiş yap
- İslami Konular
- ↳ Dini Gün, Geceler ve Mübarek Aylar
- ↳ Namaz Bölümü
- ↳ Namaz Duaları
- ↳ Fıkıh ve Akaîd
- ↳ Zekat-Fitre-Sadaka
- ↳ Ahiret ve Kıyamet
- ↳ Tasavvûf
- ↳ Kurban Bayramı ve Kurban Kesmek
- ↳ İslami Bilgi ve Kaynaklar
- ↳ İslam'da Aile Hayatı
- ↳ Dua Köşesi
- ↳ Sahabeler
- ↳ Hutbeler ve Vaazlar
- ↳ İslam Büyüklerimiz
- ↳ Faziletler Bölümü
- ↳ Soru-Cevap
- ↳ Ezber ve Hafızlık Hakkında Bilgiler
- ↳ Çocuk Eğitimi
- Kurân-ı Kerim
- ↳ Kur'an Tefsiri
- ↳ Kurân-ı Kerim Meâli
- ↳ Arapça Öğreniyorum
- IslamiYasam.Com
- ↳ Forum Kuralları
- ↳ Tanışma Bölümümüz
- ↳ Duyurular
- ↳ Eleştirileriniz
- ↳ Üyelerden Duyurular
- Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)
- ↳ Peygamberimiz Hz. Muhammed ( s.a.v )
- ↳ Hadisler Deryası
- ↳ Güllerin Efendisine Selam Olsun
- Ramazan-ı Şerif Özel
- ↳ Ramazan Ayı Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- ↳ Ayet ve Hadisler
- ↳ Kıssalar
- ↳ Oruç Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- Hac ve Umre
- ↳ Hac ve Umre
- ↳ Mekke Hakkında Bilgiler
- ↳ Medine Hakkında Bilgiler
- ↳ Hac ve Umre Ziyaretinde Bilinmesi Gerekenler
- ↳ Hac ve Umreye Gidiceklere Duyurular
- ↳ Hac ve Umreye Giden Üyelerimizin Duyuruları
- Osmanlı İmparatorluğu
- ↳ Osmanlı İmparatorluğu
- ↳ Osmanlı Hakkında Bilinmeyenler
- ↳ Osmanlı Sultanları
- ↳ Osmanlıda Eğitim
- ↳ Osmanlıda Süslüme Sanatları
- ↳ Genel
- ↳ Fatih Sultan Mehmet Özel
- Sesli ve Görüntülü Eserler
- ↳ İlahiler - Ezgiler
- ↳ Belgeseller
- ↳ Çocuklar İçin
- Bilgilenelim
- ↳ Dini Hikayeler
- ↳ Sırlar Dünyası
- ↳ Kıssadan Hisse
- ↳ Güzel Sözler
- ↳ Sağlık ve Yaşam
- ↳ Kişisel Gelişim
- ↳ Makaleler
- ↳ Tarihi ve Kültürel Mekanlar
- ↳ Rüya Tabirleri Yorumları
- Serbest Kürsü
- ↳ Bilmece-Bulmaca ve Oyun
- ↳ Güncel Haberler
- ↳ Genel Konular
- ↳ Sesli ve Görüntülü Eserler
- ↳ Resimler
- ↳ Komik Gazete
- Kültür ve Tebessüm
- ↳ Şiirler
- ↳ Edebiyat
- ↳ Fıkra, Mizah Bölümü
- ↳ Unutulan Kültürel Değerler
- Kitaplık
- ↳ Çocuk ve Gençler İçin Kitaplar
- ↳ Diğer Dini Kitaplar
- Yemek Tarifleri
- ↳ Yemek Tarifleri
- ↳ Deniz Ürünleri
- ↳ Çorbalar
- ↳ Sebze Yemekleri
- ↳ Et Yemekleri
- ↳ Tatlılar
- ↳ Hamur İşleri
- ↳ Salatalar
- ↳ Makarna ve Pilavlar
- ↳ Yöresel Yemekler
- Bilgi İşlem
- ↳ Bilgisayardaki Sorunlarınız
- ↳ Bilgisayarlar Hakkında Sormak İstedikleriniz