Efendimizi ( s.a.v ) aglatan ayet...

[sera]

Tefekkür, insana mahsus bir özelliktir.
İnsan, tefekkür sayesinde diğer varlıklardan ayrılır ve üstün olur.
Tefekkür ancak kalpte tasavvuru mümkün olan şeyler hakkında yapılabilir.
Onun için, ALLAH (c.c.)’ın yarattığı varlıklar hakkında tefekkür mümkün;
fakat ALLAH (c.c.)’ın zatı hakkındaki tefekkür mümkün değildir.
Çünkü ALLAH (c.c.) hiçbir şekilde suret olarak vasıflandırılamaz ve şekil olarak hayal edilemez.
Efendimiz (sav)’e en çok tesir eden ayetlerden biri, tefekkürle ilgilidir.

İki kişi Hz. Âîşe (r.anhâ)’yı ziyaret etmişler.
Onlardan biri, “Hz. Muhammed (s.a.v.) (sav)’de gördüğünüz etkileyici bir şeyi bize anlatır mısınız?” deyince,
Hz. Âîşe (r.anhâ) şöyle demiştir:
“ALLAH (c.c.) Rasûlü (sas) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı.
Namazda çok ağladı.
Gözlerinden akan yaşlar sakallarını ve secde esnasında yerleri ıslattı.
Sabah ezanı için gelen Hz. Bilâl (ra), “Ya Rasulullah (sav)!
Geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi ağlatan nedir?” deyince, O,
“Bu gece Yüce ALLAH (c.c.) bir ayet indirdi. Beni bu ayet ağlatmaktadır” dedi ve ayeti okudu:
“Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde düşünen insanlar için elbette birçok dersler vardır.” (Âl-i İmrân, 3/190)

Ondan sonra Rasulullah (sav), “Bu ayeti okuyup da üzerinde tefekkürde bulunmayan, düşünmeyen kişilere yazıklar olsun.” dedi.
Bu ayette, tefekküre davet edilen akıl sahiplerinin durumunu açıklayan bir sonraki ayetin meâli de şöyledir: “

Onlar ki ALLAH (c.c.)’ı gâh ayakta divan durarak, gâh oturarak, gâh yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler ve derler ki: “Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

[Med_Cezir]

Rabbimiz bizleride tefekkür eden kullarından eylesin inşallah.
Allah razı olsun paylaşım için.

[gulferi]

Muhakkak göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri
ardınca gelişinde düşünen insanlar için elbette birçok dersler vardır.” (Âl-i İmrân, 3/190)
Onlar ki Allah’ı gâh ayakta divan durarak,
gâh oturarak, gâh yanları üzere zikreder, göklerin ve yerin yaratılışı
hakkında düşünürler ve derler ki:
“Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın.
Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz.
Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

RABBİM DAİM ANLAMAYI VE DÜŞÜNMEYİ NASİP EYLESİN..GÜZEL BİR PAYLAŞIM ALLAH RAZI OLSUN SERA..

[kamilbaydu]

“Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

Allah razı olsun

[inci]

“Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

Allah razı olsun

Rabbim kalbimizi şaşırtmaz inşaallah ve tefekkür edip, tevbe eden kullarından oluruz. Allah razı olsun paylaşımın için sera abla. Selam ve dua ile

[ENSAR65]

Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

allah razı olsun paylaşımın için allah salih kullarından eyler inş.

[sera]

Ey büyük Rabbimiz! Sen bunları gayesiz, boşuna yaratmadın. Seni bu gibi noksanlardan tenzih ederiz. Sen bizi o ateş azabından koru!” (Âl-i İmrân, 3/191)

allah razı olsun paylaşımın için allah salih kullarından eyler inş.

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM CÜMLEMİZİ İNŞALLAH

[islamyolu_89]

ALLAH RAZI OLSUN ÇOK GÜZEL BİR PAYLAŞIM OLMUŞ RABBİM BİZİ TEFEKKÜR EDENLERDEN EYLESİN...