Musab bin Umeyr
Ya Musab sen çocukluğunu varlıklı bir ailenin içerisinde yaşamıştın
AlLah RasulunÜ tanıyıncaya kadar sürmüştü debdebeli hayatın
tanıyınca Onu vazgeçmiştin her şeyden
Sana sunulan nimetlerle seni imtihan etmek istemişlerdi
sen ayağındaki ayakkabıdan üstündeki elbiseden vazgeçmiştin Onun yolunda
senin gibi yüce bir ruh için buna imtihan denilemezdi.sen zoru severdin.sen okyanusları aşmaya taliptin
derede boğulmak sana yakışmazdı
sen irşad ve tebliğde kıyamete kadar anlatılacak dillere destan ihlas ve samimiyet numuneleri sundun bizlere ...
Sen inanmaları uğruna evvela başını ortaya koydun
pahalı bir pazarlık yapTın.Bir lahza durun dinleyin sonra kesicekseniz kesin başımı dedin
kendi başını kurtardığın gibi onlarında kurtardın ebedi azaptan başını
Yine birgün bir başınla gitmiştin Medineye 70 başla gelmiştin huzura
memnun etmiştin Alemlerin Efendisini
memnun etmiştin RASULALLAHI
Hak uğrunu baş uzatmaların hiç bitmemişti
seni en son görenler uhudta önce başını uzatırken sonra saklarken görmüşlerdi
Zira kendisi gül devrini göremedi
2 sene 3 sene irşad vazifesi yaptı
bedirde Rasulu Ekremin yanında bulundu
uhudtada yanında olayım Ya Rasulallah dediN.22 yaşında vardı yoktu.Bıyıkları henüz terliyordu.Kılıkla kıyafetiyle RasulAllaha çok beziyordu.Allah Rasulu uhuDta cübbesi çıkarıP sırtına giydiriyor şu bugün senin sırtında dursun diyordu
oda şeref saydı o cübbeyi sırtında taşıyordu
Allah Rasulunü şehit etmeye gelen ibni kabihe RasulAlLahı şehit ettim diye Mushabı buduyordu
seve seve kolunu veriyordu
sağ koluna inen kılıç darbesi karşısında kolu bi ağaç dalı gibi budanıp yere düşünce
elhamdülillah Rasulün kolu kurtuldu diyordu
sol kolu koparken elhamdülillah Rasulallahın kolu kurtuldu diyordu
başını uzatırken vur bi bu kaldı diyor boynunada darbe inince elhamdülilah Rasulün kolu kurtuldu diyordu
Kendisini bir hırkaya sarıp ...Rasulallahın hırkasına sarıp uhudun sinesine gömüyorlardı
yapabileceği her şeyi yapmıştı
kafasını kullanıp irşad tebliğ vazifesini yapmıştı
gönlünü kullanmış güvercinler gibi yukarlara çıkmıştı
Cesedini Allah Rasulunün önünde etten kemikten kalede bir rükün olarak kulanıvermişti
sonraa uhudun sinesine yıkılıp gitmişti
sırtında parçalanmış cübbe kendisine kefen olmaya yetmeyince
ya rasullaha ne yapalım dediler
vücudu kapanmıyor
yumuşak döşeklerde yatan musabın vücudu kefen bulamıyordu
Ne yapalım ya rasullah
avret yerini kapayın.başı ayakları açıkta kalsın diyordu
Ve o gün Mushabın yerinde onun kılıcı elinde bir melek Rasulü Ekremin önünde akşama kadar savaşıyordu
İhlas sahibi Ebu Nahibin naklediyor
ikindiye doğru güneş gurup ederken RasulALlah Mushabın savaştığını zannediyor ..Musab deyince ben Musab değilim diyor
Musab taa sabahta vefat etmişti..
canı kalmıştı onuda Allah yolunda vermişti..
Sen bize hal diliyle inanmak lafla olmaz diyordun
baş koymak gerekir diyordun
eğer er meydanına çıkacaksan başını uzatmaktan çekinme yoksa er meydanında işin ne diyordun
Tebliğ ve irşada metotlar üstü bir metotla ihlasa işaret ediyordun
ballar balını buldum kovanım yağma olsun diyordun
maldan mülkten candan vazgeçmek kolay iş diyordun
Ama biz seni hiç anlayamadık Ya Musab
Şimdilerde Müslümanların hayatında tebliğe yer yok
var olanında bahanesi çok
senede 70 kişi değil 3 kişi çok
Zannediyoruz ki yaşasaydın bize veyl olsun o yolda gittiği halde o yola baş koymayanlara,veyl olsun gittiği yolun değerini bilmeyenlere,veyl olsun ahir zamanda er olmanın fırsatını tepenlere dicektin
Dursun ali Erzincanlı
Musab bin Umeyr ( mutlaka okumanızı tavsiye ederim )
Moderatörler: ucharfbesnokta, Ertugrul
-
- Özel Üye
- Mesajlar: 359
- Kayıt: 09 Haz 2008, 23:00
- Konum: BURSASPOR